Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Hani Allah, Nebilerden söz almıştı: "Size, kitap ve hikmet verdim; şimdi yanınızdakini tasdik eden bir resul geldiğinde, ona kesinlikle inanacak ve yardım edeceksiniz." "Bunu kabul ettiniz mi? Bu önemli görevi üstlendiniz mi?" demişti. "Kabul ettik." dediler. Allah: "Öyleyse tanık olun, Ben de sizinle birlikte tanık olanlardanım." dedi.

وَاِذْ اَخَذَ اللّٰهُ م۪يثَاقَ النَّبِيّ۪نَ لَـمَٓا اٰتَيْتُكُمْ مِنْ كِتَابٍ وَحِكْمَةٍ ثُمَّ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِه۪ وَلَتَنْصُرُنَّهُۜ قَالَ ءَاَقْرَرْتُمْ وَاَخَذْتُمْ عَلٰى ذٰلِكُمْ اِصْر۪يۜ قَالُٓوا اَقْرَرْنَاۜ قَالَ فَاشْهَدُوا وَاَنَا۬ مَعَكُمْ مِنَ الشَّاهِد۪ينَ
Ve iz ehazallahu misakan nebiyyine lema ateytukum min kitabin ve hikmetin summe caekum resulun musaddikun lima meakum le tu'minunne bihi ve le tensurunneh, kale e akrartum ve ehaztum ala zalikum ısri, kalu akrarna, kale feşhedu ve ene meakum mineş şahidin.
#kelimeanlamkök
1ve izve ne zaman
2ehazealmıştıاخذ
3llahuAllah
4misakaşöyle sözوثق
5n-nebiyyinenebilerdenنبا
6lemaelbette
7ateytukumsize verdimاتي
8min
9kitabinKitapكتب
10ve hikmetinve hikmetحكم
11summesonra
12ca'ekumgeldiğindeجيا
13rasulunbir resulرسل
14musaddikundoğrulayıcıصدق
15limabulunan(Kitap)ı
16meakumyanınızda
17letu'minunnemutlaka inanacakامن
18bihiona
19veletensurunnehuve ona mutlaka yardım edeceksinizنصر
20kaledemiştiقول
21eekrartumbunu kabul ettiniz mi?قرر
22ve ehaztumve aldınız mı?اخذ
23alaüzerinize
24zalikumbu hususta
25isriağır ahdimiاصر
26kaludedilerقول
27ekrarnakabul ettikقرر
28kaledediقول
29feşheduo halde tanık olunشهد
30ve enaben de
31meakumsizinle beraber
32mine
33ş-şahidinetanık olanlardanımشهد
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Allah, peygamberlerden şöyle söz almış ve "Bakın size kitap ve hikmet verdim, şimdi yanınızda bulunanı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? Bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. Onlar da, "Kabul ettik" dediler. "O halde tanık olunuz, ben de sizinle beraber tanık olanlardanım" dedi.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Hani Allah peygamberlerden "Ben size Kitap ve hikmet (doğru hüküm verme yeteneği) verdikten sonra beraberinizdekileri onaylayan bir elçi geldiğinde ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz." diye söz almıştı. "Bunu kabul ettiniz mi? Bu ağır sözümü* üstlendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik." demişlerdi. (Bunun üzerine Allah) "(Birbirinize) şahit olun! Ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim." demişti.*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    ALLAH peygamberlerden (nebilerden) şöyle misak almıştı: "Size kitap ve hikmet vereceğim. Daha sonra, beraberinizdekileri doğrulayan bir elçi (resul) geldiğinde onu onaylayacak ve onu destekleyeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi ve bu sözleşmeyi yerine getireceğinize söz verdiniz mi" demişti. Onlar "Kabul ettik" deyince, "Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti.*

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Hani Allah, Nebilerden söz almıştı:* "Size, kitap ve hikmet verdim; şimdi yanınızdakini* tasdik eden bir resul geldiğinde, ona kesinlikle inanacak ve yardım edeceksiniz." "Bunu kabul ettiniz mi? Bu önemli görevi üstlendiniz mi?" demişti. "Kabul ettik." dediler. Allah: "Öyleyse tanık olun, Ben de sizinle birlikte tanık olanlardanım." dedi.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Allah nebilerden kesin söz aldığında şöyle demiştir: "Size Kitap ve hikmet veririm de elinizde olanı onaylayan bir elçi gelirse kesinlikle ona inanacaksınız ve destek vereceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? Bu ağır yükü (ısr*) yüklendiniz mi?". Onlar da "Kabul ettik" demişlerdir. Allah: "Siz buna şahit olun, sizinle beraber ben de şahidim" demiştir.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Allah, peygamberlerden kesin söz aldığında, şöyle dedi: "Size kitap ve bilgelik verdikten sonra, yanınızda olanı doğrulayan bir elçi geldiğinde, kesinlikle Ona inanacak ve kesinlikle Ona yardım edeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu ağır yükümü üstlendiniz mi?" "Kabul ettik!" dediler. Allah, şöyle dedi: "Öyleyse tanık olun. Sizinle birlikte, Ben de tanık olanlar arasındayım!"*

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Allah peygamber (aracılığıyla kitap ehlin)den; "Eğer vahiyden ve hikmetten size bir pay verdikten sonra size hakikatten yanınızda kalanı tasdik eden bir elçi gelirse, kesinlikle ona inanmalı ve yardım etmelisiniz" taahhüdünü aldığı zaman sordu: "İşte bu şarta dayalı ahdimi alıp kabul ettiniz mi?" "Kabul ve tasdik ettik!" diye cevap verdiler. Allah buyurdu: "O halde şahid olun! Ben de sizinle birlikte şahitler arasında olacağım!"

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Ve unutma ki Allah, peygamberlerden misaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım," demişti.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Allah, vaktiyle peygamberlerden: "Andolsun ki, size kitap ve hikmetten her ne verdiysem, sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde ona kesinlikle inanacaksınız ve çaresiz ona yardım edeceksiniz." diye söz almış ve: "Bunu kabul ettiniz mi? Bunun üzerine ağır ahdimi boynunuza aldınız mı?" demişti. Onlar: "Kabul ettik." dediler. Allah da: "Öyle ise, şahit olun, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim!" buyurdu.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Allah, (geçmiş vahiylerin izleyicilerinden) peygamberler vasıtasıyla şu taahhüdü talep etti: "Eğer, vahyi ve hikmeti size bahşettikten sonra, halen sahip olduğunuz hakikati tasdik eden bir elçi size gelirse o'na inanmalı ve yardım etmelisiniz. Bu şarta dayalı ahdimi kabul ve tasdik eder misiniz?" Onlar: "Kabul ederiz!" dediler. Allah: "Öyleyse (buna) şahit olun, Ben de sizin şahidiniz olacağım."

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Hani, Allah peygamberlerden, "Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye söz almış ve, "Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?" demişti. Onlar, "Kabul ettik" demişlerdi. Allah da, "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Hem Allah vaktiyle Peygamberlerin şöyle misakını almıştır: Celalim hakkıyçün size kitab ve hikmetten her ne verdimse sonra size beraberinizdekini tasdik eden bir Resul geldiğinde ona mutlak iman edeceksiniz ve labüdd ona yardımda bulunacaksınız, buna ıkrar verdiniz mi? ve bunun üzerine ağır ahdimi boynunuza aldınız mı? buyurdu. Ikrar verdik dediler, öyle ise, buyurdu: Şahid olun ben de sizinle beraber şahidlerdenim.

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Allah, peygamberlerden şöyle söz almıştı: "Bakın, size Kitap ve hikmet verdim; imdi yanınızda bulunan(Kitap)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona mutlaka yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. "Kabul ettik!" dediler. "O halde tanık olun, ben de sizinle beraber tanık olanlardanım." dedi.

  • Gültekin Onan

    Hani Tanrı peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak inanacak ve ona yardımda bulunacaksınız". Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı? Onlar "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım," demişti.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Allah, (geçmiş) peygamberler (in) den — and olsun ki size Kitab ve hikmet verdim. Sonra da size nezdinizdeki (o Kitab ve hikmeti) tasdik eden bir peygamber gelmişdir (gelecekdir). Ona kat'iyyen iman ve ona her halde yardım edeceksiniz diye — (ahd ve) misak aldığı zaman dedi ki "Ikraar etdiniz ve uhdenize bu ağır yükümü (vecibemi) alıb kabul eylediniz mi"? Onlar (cevaben): "Ikraar etdik" dediler. (Allah) dedi ki: "Öyleyse (birbirinize ve ümmetlerinize karşı) şahid olun, ben de sizinle beraber (bu ıkraarınıza) şahidlik edenlerdenim.

  • İbni Kesir

    Hani Allah, Peygamberlerden söz almış: And olsun ki; size, kitabı, hikmeti verdim. Yanınızda olanı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde mutlaka o'na inanacak ve yardım edeceksiniz. İkrar edip de ahdi kabul ettiniz mi? demişti. Onlar da: İkrar ettik, demişlerdi. Allah: Şahid olsun, Ben de sizinle beraber şahidlerdenim, demişti.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Allah, peygamberlerden: -Size kitap ve hikmet verdim, sonra sizden olanı doğrulayan bir peygamber gelecek, ona kesinlikle iman edecek ve ona yardım edeceksiniz! diye söz aldığı zaman (sormuştu): -Karar verdiniz ve size yüklediğim bu ağır yükü kabul ettiniz mi? demişti. Onlar: -Kabul ettik diye cevap verdiler. -Şahit olun, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Hem Allah, vaktiyle peygamberlerden "Size kitap ve hikmet vermemden sonra, Sizin yanınızda bulunan kitabı tasdik edici bir peygamber geldiğinde, mutlaka ona inanıp yardımcı olacaksınız." diye söz almıştır. Allah: "Bunu kabul ettiniz, bu ağır yükümü sırtınıza aldınız mı?" dediğinde onlar: "Kabul ettik" diye kesin söz verince, Allah Teala: "Siz de şahit olun, zaten Ben de sizinle beraber şahitlik edeceğim." buyurdu.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Hani Allah Nebilerden (ve ümmetlerinden şu konuda) söz almıştı: "Size hakikat bilgisinden ve Hikmet verdim, bundan sonra beraberinizde olanı tasdik eden bir Rasul geldiğinde, Ona bütününüzle iman edecek ve yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?", "Kabul ettik" dediler! "Şahit olun, ben de şahidim hakikatiniz olarak. "

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    ALLAH peygamberlerden (nebilerden) şöyle misak almıştı: 'Size kitap ve hikmet vereceğim. Daha sonra, beraberinizdekileri doğrulayan bir elçi (resul) geldiğinde ona inanacak ve onu destekleyeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi ve bu sözleşmeyi yerine getireceğinize söz verdiniz mi,' demişti. Onlar 'Kabul ettik,' deyince, 'Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahid olanlardanım,' demişti.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Hani! Allah, Nebilerden, "Size, kitap ve hikmet verdikten sonra, yanınızdakini tasdik eden bir rasul gelince, ona kesinlikle inanacak ve yardım edeceksiniz." diye kesin söz aldığında, "Bunu kabul ettiniz mi? Bu önemli görevi üstlendiniz mi?" demiş, Onlar da "Kabul ettik." demişlerdi. Allah: "Öyleyse tanık olun, Ben de sizinle birlikte tanık olanlardanım." demişti.*

  • Progressive Muslims

    And God took a covenant from the prophets: "For what I have given you of the Scripture and wisdom, then a messenger will come to you authenticating what is with you. You will believe in him and support him." He said: "Do you testify, and agree to this burden", they said: "We testify." He said: "Then bear witness, and I am with you bearing witness."

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    And when God took agreement of the prophets: “What I give you of Writ and wisdom, then there comes to you a messenger confirming what is with you: you shall believe in him and help him.” He said: “Do you affirm and take upon that My covenant?” Said they: “We do affirm.” He said: “Then bear witness; and I am with you among the witnesses.”

  • Aisha Bewley

    Remember when Allah made a covenant with the Prophets: ‘Now that We have given you a share of the Book and Wisdom, and then a Messenger comes to you confirming what is with you, you must have iman in him and help him. ’ He asked, ‘Do you agree and undertake My commission on that condition?’ They replied, ‘We agree.’ He said, ‘Bear witness, then. I am with you as one of the witnesses.’

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    GOD took a covenant from the prophets, saying, "I will give you the scripture and wisdom. Afterwards, a messenger will come to confirm all existing scriptures. You shall believe in him and support him." He said, "Do you agree with this, and pledge to fulfill this covenant?" They said, "We agree." He said, "You have thus borne witness, and I bear witness along with you."

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And God took a covenant from the prophets: "For what I have given you of the Book and wisdom, then a messenger will come to you authenticating what is with you. You will believe in him and support him." He said: "Do you testify, and agree to this burden?" They said: "We testify." He said: "Then bear witness, and I am with you bearing witness."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    God took a covenant from the prophets: "For what I have given you of the book and wisdom, then a messenger will come to you authenticating what is with you. You will acknowledge him and support him." He said, "Do you testify, and agree to this burden?" they said, "We testify." He said, "Then bear witness, and I am with you bearing witness."