Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Biz, onu yabancı bir dille "kuran" yapsaydık, mutlaka: "O'nun ayetleri açıklanmalı değil miydi?" derlerdi. Yabancı dilde bir kurana Arap muhatap, hiç olur mu? De ki: "O, inananlar için bir yol gösterici ve bir şifadır." Ve inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve O, onlara kapalıdır. Onlara sanki uzak bir yerden seslenilmektedir.

وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْاٰناً اَعْجَمِياًّ لَقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ اٰيَاتُهُۜ ءَاَۭۘعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّۜ قُلْ هُوَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هُدًى وَشِفَٓاءٌۜ وَالَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًىۜ اُو۬لٰٓئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَع۪يدٍ۟
Ve lev cealnahu kur'anen a'cemiyyen le kalu lev la fussilet ayatuh, e a'cemiyyun ve arabiy, kul huve lillezine amenu huden ve şifaun, vellezine la yu'minune fi azanihim vakrun ve huve aleyhim ama, ulaike yunadevne min mekanin baid.
#kelimeanlamkök
1velevve eğer
2cealnahubiz onu yapsaydıkجعل
3kur'anenbir Kur'anقرا
4ea'cemiyyenyabancı (dilde)عجم
5lekaluderlerdi kiقول
6levladeğil miydi?
7fussiletaçıklanmalıفصل
8ayatuhuonun ayetleriايي
9eea'cemiyyunyabancı söz mü?عجم
10ve arabiyyunarab olanaعرب
11kulde kiقول
12huveo
13lillezineiçin
14amenuinananlarامن
15hudenbir yol göstericidirهدي
16ve şifa'unve (gönüllere) şifadırشفي
17vellezinegelince
18la
19yu'minuneinanmayanlaraامن
20fivardır
21azanihimonların kulaklarındaاذن
22vekrunbir ağırlıkوقر
23ve huveve o
24aleyhimonlara
25amenbir körlüktürعمي
26ulaikeonlar
27yunadevneçağırılıyorlarندو
28min-den
29mekaninbir yer-كون
30beiydinuzakبعد
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Eğer biz bu Kur'an'ı yabancı bir dilde indirseydik, onlar kesinlikle, "Ayetlerinin açıklanması gerekmez miydi? Bir Arap'a yabancı bir dille söylenir mi?" diyeceklerdi. De ki: "O, inananlar için bir yol gösterici ve gönüllerine şifadır. Kafirlerin kulaklarında ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır; sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor."

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık "Ayetleri açıklanmalı değil miydi?* Arap'a yabancı dilden (kitap) olur mu?" derlerdi.* De ki: "O, inananlar için doğru yolu gösteren bir rehber ve şifadır.* İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir (s)ağırlık vardır ve o (Kur'an) onlara kapalıdır.*(Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor!"*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Onu yabancı dilde bir Kuran kılsaydık, "Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi?" diyeceklerdi. İster yabancı dil, ister Arapça olsun, de ki "O, iman edenler için (dilleri sözkonusu olmaksızın) bir rehber ve şifadır. Gerçeği onaylamayanların ise kulaklarında ağırlık vardır. Sanki uzak bir yerden sesleniliyor gibi onlara kapalıdır."*

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Biz, onu yabancı bir dille "kuran"* yapsaydık, mutlaka: "O'nun ayetleri açıklanmalı değil miydi?" derlerdi. Yabancı dilde bir kurana* Arap muhatap, hiç olur mu? De ki: "O, inananlar için bir yol gösterici ve bir şifadır." Ve inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve O, onlara kapalıdır. Onlara sanki uzak bir yerden seslenilmektedir.*

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Kur'an'ı, yabancı bir dilde oluştursaydık derlerdi ki "Ayetleri açıklansa ya? Arap'a hiç yabancı dilde bir kitap olur mu?" De ki "O, inanıp güvenenler için doğru yolu gösteren ve şifa olan* tedavi eden bir kitaptır. İnanmayanların sanki kulakları tıkalı, müminlere karşı gözleri sanki kördür. Kendilerine uzak bir yerden seslenilen kişiler gibidirler.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Onu, zor anlaşılacak Kur'an yapsaydık, kesinlikle, "Ayetleri açıklanmalıydı. Zor anlaşılır bir dil ve bir Arap; öyle mi?" diyeceklerdi. De ki: "O, inananlar için yol gösteren ve onmadır!" İnanmayanların ise kulaklarında ağırlık vardır. Çünkü O, onlar için körlüktür. İşte onlara, uzak bir yerden seslenilir.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Eğer Biz bu (vahyi) yabancı dille okunan bir kitap kılsaydık, kesinlikle "Neden onun ayetleri açık ve anlaşılır değil; ne yani, bir Arab'a dili yabancı bir (hitap) mı?" derlerdi. De ki: "Bu (vahiy), iman edenler için bir yol gösterici ve bir şifa kaynağıdır. İman etmeyenlere gelince: Onların kulaklarında bir çeşit kurşun vardır; dahası o (vahyin ışığından dolayı) onlara bir tür körlük arız olmuştur: şimdi onlar, çok uzak bir yerden seslenilen kişi (gibi)dirler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Eğer biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık, elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı kılınmalı değil miydi?/Arap'a yabancı dil mi?/ister yabancı dilde, ister Arapça!" De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekandan seslenilmektedir."

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Eğer biz onu A'cemi (Arapça olmayan bir dilde) olan bir Kur'an kılsaydık, herhalde derlerdi ki: "Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi? Arap olana, A'cemi (Arapça olmayan bir dil) mi?" De ki: "O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kur'an), onlara karşı bir körlüktür. İşte onlara (sanki) uzak bir yerden seslenilir."

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Ve eğer Biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık diyeceklerdi ki: "Ayetleri genişçe açıklansaydı ya! Arab'a yabancı dil (öyle) mi?" De ki: "O iman edenler için bir rehber ve şifadır, iman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o, onlara karşı körlüktür. Onlara uzak bir yerden haykırılır."

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Eğer bu (ilahi kelamın) Arapça dışında bir dilde (indirilmiş) bir hitabe olmasını dileseydik, onlar, (şimdi onu reddedenler,) bu defa, "Neden onun mesajları anlaşılır bir şekilde ifade edilmemiş? Hayret! Arapça dışında bir dil(de indirilmiş bir mesaj bu) ve (tebliğ eden de) bir Arap (elçi)?" diyeceklerdi. De ki: "Bu (ilahi kelam,) iman edenler için bir rehber ve bir şifa kaynağıdır; ona inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir sağırlık var ve bundan dolayı (Kuran) onlara kapalı, anlaşılmaz gelir. Onlar çok uzaklardan seslenilen (insanlar gibi)ler."

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun ayetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifadır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar)."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Ve eğer biz onu a'cemi bir Kur'an yapa idik diyecekler idi ki: ayetleri tafsıyl edilseydi ya! Araba Acemce mi? de ki: o, iyman edenler için hidayet ve şifadır, iyman etmiyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o onlara karşı körlüktür, onlara uzak bir mekandan haykırılır.

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Eğer biz onu, yabancı (dilde) bir Kur'an yapsaydık derlerdi ki: "Ayetleri (anlayacağımız) bir dille açıklanmalı değil miydi? Araba yabancı söz mü (geliyor)?" De ki: "O, inananlar için bir yol gösterici ve (gönüllere) şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve o, onlara bir körlüktür. (Sanki) Onlar, uzak bir yerden çağırılıyorlar (da duymuyorlar).

  • Gültekin Onan

    Eğer biz onu acemi olan bir Kuran kılsaydık, herhalde derlerdi ki: "Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi? Arap olana, acemi mi?" De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve bir şifadır. İnanmayanların ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kuran), onlara karşı bir körlüktür. İşte onlara (sanki) uzak bir yerden seslenilir."

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Eğer biz onu yabancı (dilden) bir Kur'an yapsaydık muhakkak ki "Ayetleri açıklanmalı değil miydi Araba mensub (bir muhaataba), Arabca olmayan (bir Kur'an) mı? diyeceklerdi. (Onlara) söyle: "O (Kur'an) iman edenler için (mahz-ı) hidayet ve şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır. O (Kur'an) bunlara karşı bir körlükdür. (Sanki) onlar uzak bir yerden çağırılıyorlardır.

  • İbni Kesir

    Biz; onu yabancı bir dil ile ortaya koysaydık diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı olarak açıklamalı değil miydi? Hem yabancı, hem da Arab'a mı hitab etmektedir? De ki: İman edenler için hidayet ve şifadır. İman etmemiş olanların kulaklarında ise bir ağırlık vardır ve bu, onlara kapalıdır. Sanki onlara uzak bir mesafeden sesleniyorlar da anlamıyorlar.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Biz Kur'an'ı yabancı bir dilde okusaydık: -Ayetleri açıklanmalı değil miydi? bir Arab'a, yabancı dilde mi? derlerdi. De ki: -İman edenlere kılavuz ve şifadır. İman etmeyenlerin kulaklarında ağırlık vardır. O, onlara karşı bir körlüktür. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Eğer biz Kur'an'ı yabancı bir dille gönderseydik derlerdi ki: "Neden, onun ayetleri açıkça beyan edilmedi? Dil yabancı, muhatap arap! Olur mu böyle şey?" De ki: "O, iman edenler için hidayet ve şifadır." Ama iman etmeyenlerin kulaklarında ağırlıklar vardır. Kur'an onlara kapalı ve karanlık gelir. Onların, çok uzak bir yerden sesleniliyor da söyleneni hiç anlamıyorlar gibi bir halleri vardır.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Eğer O'nu Arapça olmayan bir Kur'an olarak oluştursaydık, elbette: "Ayetleri anlaşılır olmalıydı! Arapça konuşan (Rasul) Arapça olmayan (Kur'an; ne biçim iş bu)?" derlerdi.. . De ki: "O, iman edenler için hakikate erdirici ve şifadır (sağlıklı düşünce bilgisi)!" İman etmeyenlere gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve O, onlar için anlaşılmaz bir nesnedir! (Bu nedenle sanki) onlar uzak bir mekandan nida olunurlar.

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Onu yabancı dilde bir Kuran kılsaydık, 'Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi?' diyeceklerdi. İster yabancı dil, ister Arapça olsun, de ki, 'O, inananlar için (dilleri sözkonusu olmaksızın) bir rehber ve şifadır. İnanmıyanların ise kulaklarında ağırlık vardır. Onlara sanki uzak bir yerden sesleniliyor gibi onlara kapalıdır.'

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Biz, onu yabancı bir dille "kur'an"* yapsaydık, mutlaka: "O'nun ayetleri açıklanmalı değil miydi?" derlerdi. Yabancı dilde bir kur'ana* Arap muhatap, hiç olur mu? De ki: "Kur'an, inananlar için bir yol gösterici ve bir şifadır." Ve inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlara kapalıdır. Onlara sanki uzak bir yerden seslenilmektedir.*

  • Progressive Muslims

    And had We made it a non-Arabic Quran, they would have said: "If only its verses were made clear!" Non-Arabic and Arabic, Say: "For those who believe, it is a guide and healing. As for those who disbelieve, there is a deafness in their ears, and they are blind to it. These will be called from a place far away."

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    And had We made it a recitation in a foreign tongue, they would have said: “Oh, that its proofs were but set out and detailed — a foreign tongue and an Arab!” Say thou: “It is for those who heed warning a guidance and a healing”; but those who do not believe: in their ears is deafness, and it is for them blindness; those: they are called from a far place.

  • Aisha Bewley

    If We had made it a Qur’an in a foreign tongue they would have said, ‘Why have its Signs not been made plain? What! A foreign language for an Arab?’ Say: ‘It is guidance and healing for people who have iman. Those who do not have iman have heaviness in their ears and for them it is blindness. Such people are being called from a very distant place.’

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    If we made it a non-Arabic Quran they would have said, "Why did it come down in that language?" Whether it is Arabic or non-Arabic, say, "For those who believe, it is a guide and healing. As for those who disbelieve, they will be deaf and blind to it, as if they are being addressed from faraway."

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And had We made it a non-Arabic revelation, they would have said: "If only its verses were made clear!" Non-Arabic and Arabic, say: "For those who believe, it is a guide and healing. As for those who disbelieve, there is deafness in their ears, and they are blind to it. These will be called from a place far away."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    Had We made it a non-Arabic compilation, they would have said, "If only its signs were made clear!" Non-Arabic and Arabic, say, "For those who acknowledge, it is a guide and healing. As for those who reject, there is deafness in their ears, and they are blind to it. These will be called from a place far away."