Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Onun verdiği haberin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Onun haberinin gerçekleştiği gün, daha önce onu unutmuş olanlar diyecekler ki: "Gerçekten Rabb'imizin resulleri gerçeği getirmişler. Acaba bir şefaatçi var mıdır ki bize şefaatte bulunsun veya geri döndürülsek de yaptıklarımızdan başkasını yapsak?" Gerçekten onlar kendilerine yazık etmişlerdir. Uydurdukları şeyler kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.

هَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّا تَأْو۪يلَهُۜ يَوْمَ يَأْت۪ي تَأْو۪يلُهُ يَقُولُ الَّذ۪ينَ نَسُوهُ مِنْ قَبْلُ قَدْ جَٓاءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّۚ فَهَلْ لَنَا مِنْ شُفَعَٓاءَ فَيَشْفَعُوا لَـنَٓا اَوْ نُرَدُّ فَنَعْمَلَ غَيْرَ الَّذ۪ي كُنَّا نَعْمَلُۜ قَدْ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَفْتَرُونَ۟
Hel yanzurune illa te'vileh, yevme ye'ti te'viluhu yekulullezine nesuhu min kablu kad caet rusulu rabbina bil hakk, fe hel lena min şufeae fe yeşfeu lena ev nureddu fe na'mele gayrellezi kunna na'mel, kad hasiru enfusehum ve dalle anhum ma kanu yefterun.
#kelimeanlamkök
1helmı?
2yenzurunegözetiyorlarنظر
3illaille
4te'vilehuonun te'viliniاول
5yevmegünيوم
6ye'tigeldiğiاتي
7te'viluhuonun te'viliاول
8yekuluderler kiقول
9ellezineolanlar
10nesuhuonu unutmuşنسي
11min
12kabluöncedenقبل
13kaddoğrusu
14ca'etgetirmişجيا
15rusuluelçileriرسل
16rabbinaRabbimizinربب
17bil-hakkigerçeğiحقق
18fehelvar mı ki?
19lenabizim
20min
21şufeaa'eşefa'atçilerimizشفع
22feyeşfeuşefa'at etsinlerشفع
23lenabize
24evyahut
25nuraddutekrar geri döndürülür müyüz kiردد
26fenea'meleyapalımعمل
27gayrabaşkasınıغير
28llezişeylerden
29kunnaكون
30nea'meluyaptıklarımızdanعمل
31kadmuhakkak
32hasiruonlar ziyana soktularخسر
33enfusehumkendileriniنفس
34ve delleve saptıضلل
35anhumkendilerinden
36maşeyler
37kanuolduklarıكون
38yefteruneuyduruyorفري
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Onlar onun gerçekleşmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Gerçekleştiği gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Doğrusu Rabbimizin peygamberleri gerçeği getirmişlerdir. Acaba bizim için şefaatçiler var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?" Onlar cidden kendilerine yazık ettiler ve uydurdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    (Onlar), onun (kitabın) tevilinden (yorumundan) başka bir şey beklemiyorlar. Onun tevili (yorumu, Son Saat) geldiği gün, önceden onu unutmuş olanlar şöyle diyecekler: "Elbette Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler. Şimdi şefaat edebilenler var mı ki bize de şefaat etsinler veya (dünyaya) geri gönderilsek de yaptıklarımızın tersini yapabilsek?"* Onlar elbette kendilerine yazık etmişlerdir ve uydurdukları şeyler (putlar) da kendilerinden kaybolup gitmiş olacaktır.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Onun haberlerinin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Haberleri gerçekleştiği gün, onu daha önce önemsemeyenler, "Efendimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi. Bizim için aracılık edecek bir şefaatçi var mı? Yahut, öncekinden farklı davranmak için geri gönderilsek" derler. Kişiliklerini yitirmişlerdir ve uydurdukları şeyler de onları terk etmiştir.Evrenlerin Efendisi Allah En Yücedir

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Onun verdiği haberin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Onun haberinin gerçekleştiği gün, daha önce onu unutmuş olanlar diyecekler ki: "Gerçekten Rabb'imizin resulleri gerçeği getirmişler. Acaba bir şefaatçi* var mıdır ki bize şefaatte bulunsun veya geri döndürülsek de yaptıklarımızdan başkasını yapsak?" Gerçekten onlar kendilerine yazık etmişlerdir. Uydurdukları şeyler kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Onlar, onun uyarılarının gerçekleşmesinden (tevilinden*) başkasını mı bekliyorlar? Uyarılarının gerçekleştiği gün, evvelce onu unutmuş olanlar şöyle diyeceklerdir: "Rabbimizin elçileri gerçeğin kendisini getirmişlerdi. Şimdi bize şefaat* edecek kimseler var mı ki şefaat etsinler? Ya da geri gönderilsek de yapıp ettiğimiz işlerden başkasını yapsak olmaz mı?" Onlar kendilerine yazık etmiş kimselerdir. Uydurdukları şeyler de kaybolmuş olacaktır.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Onun daha ayrıntılı anlamını mı bekliyorlar? Onun daha ayrıntılı anlamı ortaya çıktığı gün, Onu daha önce unutanlar, şöyle diyecekler: "Efendimizin elçileri, bize gerçekle gelmişler. Şimdi, bizim için aracılık yapacak ara bulucular var mı? Veya geri gönderilsek de yaptıklarımızdan başkasını yapsak!" Kendilerini yıkıma uğratmışlar ve uydurmuş oldukları da onlardan uzaklaşarak yitip gitmiştir.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    (Şimdi) onları, O (Gün'ün) ne demeye geldiğinden başka bir şeyi bekleme hakları mı var? Onu vaktiyle göz ardı eden kimseler, onun ne demeye geldiğinin açıklandığı gün diyecekler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri bize hakikati söylemiş. Acaba şimdi bizden yana aracılık yapıp da bizi kayıracak birileri var mı? Veya geri dönmemize izin verilse de, şimdiye kadar yaptıklarımızdan başka türlü davransak olmaz mı?" Doğrusu onlar kendilerini (işte böyle) aldatacaklar ve uydurdukları kuruntu ürünü (şefaatçi)ler, kendilerini yüzüstü bırakacak.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Onun yalnız tevilini gözetirler. Onun tevili geldiği gün, daha önce onu unutanlar şöyle derler: "İnan olsun, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler. Acaba bizim için şefaatçılar var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?" Öz benliklerini hüsrana ittiler. İftiralarına alet ettikleri, onlardan uzaklaşıp kayboldu.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Onlar, onun tevilinden başkasına bakmazlar mı? Onun tevilinin geleceği gün, daha önce onu unutanlar, diyecekler ki: "Gerçekten Rabbimizin elçileri bize hakkı getirmişlerdi. Şimdi bize şefaat edecek şefaatçiler var mıdır? Veya geri çevrilsek de işlediklerimizden başkasını yapsak." Gerçek şu ki onlar, kendilerini hüsrana uğratmışlardır, uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Onlar, bakalım sonu nereye varacak diye ancak onun tehditlerinin gerçekleşmesini bekliyorlar. Onun tehditlerinin geleceği gün önceden onu unutmuş olanlar: "Muhakkak ki, Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişlermiş. Bak şimdi bizim şefaatçılardan hiçbiri var mı ki, bize şefaat etsinler? Veya geri döndürülsek de yaptığımız işlerden başkasını yapsak?" diyecekler. Doğrusu onlar, kendilerine yazık ettiler ve uydurup güvendikleri şeyler yanlarından kaybolup gitmiş olacaktır.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    (İmdi), (inanmayanlar) o (Hesap Gününün) nihai anlamının açıklanmasından başka bir şey mi bekliyorlar? (Ne var ki), onun kesin anlamının açıklandığı Gün, onu vaktiyle umursamayan kimseler: "İşin doğrusu, Rabbimizin elçileri bize gerçeği söylemişlerdi! Şimdi, bizden yana aracılık yapacak kayırıcılarımız yok mu bizim? Yahut, mümkün mü, (hayata) geri gönderilsek de edip eylediklerimizden başka türlü davransak?" diyecekler. Gerçek şu ki, onlar (böyle diyerek yalnızca) kendilerini aldatmış olacaklar ve onların bütün (bu) boş hayalleri yıkılıp kendilerini yüzüstü bırakacak.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Onlar ise ancak, ("Görelim bakalım!" diyerek) Kur'an'ın bildirdiği sonucu (te'vilini) bekliyorlar. Onun bildirdiği sonuç gelip çattığı gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Gerçekten Rabbimizin peygamberleri hakkı getirmişler. Şimdi bizim için şefaatçılar var mı ki bize şefaat etseler veya (dünyaya) döndürülsek de yaptıklarımızdan başkasını yapsak?" Gerçekten onlar kendilerine yazık etmişlerdir. (İlah diye) uydurdukları (putlar) da onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kaybolmuşlardır.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Onlar hele bakalım nereye varacak diye onun ancak te'vilini gözetiyorlar, onun te'vili geleceği gün önceden onu unutmuş olanlar şöyle diyecekler hakıkat rabbımızın Peygamberleri hakkı tebliğ etmişlermiş, bak şimdi bizim şefaatçilerden hiç biri var mı ki bize şefaat etsinler? Veya geri döndürülür müyüz ki yaptığımız işin gayrisini yapsak? Yok doğrusu nefislerine yazık ettiler ve o iftira ettikleri şeyler onlardan gaib olub gittiler

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    İlle onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldiği (haber verdiği şeyler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmiş. Şimdi bizim şefa'atçilerimiz var mı ki bize şefa'at etsinler, yahut tekrar geri döndürül(üp dünyaya gönderil)memiz mümkün mü ki, (orada eski) yaptıklarımızdan başkasını yapalım?" Onlar, kendilerini ziyana soktular ve uydurdukları şeyler, kendilerinden saptı (kaybolup gitti).

  • Gültekin Onan

    Onlar onun tevilinden başkasına bakmazlar mı? Onun tevilinin geleceği gün, daha önce onu unutanlar diyecekler ki: "Gerçekten rabbimizin elçileri bize hakkı getirmişlerdi. Şimdi bize şefaat edecek şefaatçiler var mıdır? Veya geri çevrilsek de işlediklerimizden başkasını yapsak." Gerçek şu ki, onlar kendilerini hüsrana uğratmışlardır, uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Onlar (kafirler) onun te'vilinden başkasını bekler mi? (Hayır). Onun haber verdiği akıbetin (başlarına) geldiği gün ise daha evvelden onu (o akıbeti) unutanlar diyecek (ler) ki; "Cidden Rabbimizin Peygamberleri hakkı (gerçeği) getirmişdir. Şimdi bizim için şefaatçilerden (kimse) var mıdır ki bize şefaat etsinler, yahud (dünyaye) döndürülür müyüz ki (evvelce) yapmış olduğumuzdan başkasını yapalım". Onlar kendilerine cidden yazık etmişlerdir. Uydurmakda devam etdikleri şeyler (putlar) da kendilerinden uzaklaşıb gaaib olmuşdur.

  • İbni Kesir

    Onlar, onun te'vilinden başkasını mı bekliyorlar? Onun te'vilinin geldiği gün; daha önce onu unutmuş olanlar derler ki: Gerçekten Rabbımızın elçileri, bize hakkı getirmiştir. Şimdi bize şefaat edecek var mı ki; şefaat etsin. Yahut geriye çevrilir miyiz ki, yapmış olduğumuzdan başkasını yapalım? Onlar gerçekten kendilerini hüsrana uğratmışlardır. Ve uydurageldikleri şeyler, kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Onlar yalnızca sonucun ortaya konmasını mı bekliyorlar? Sonucun geldiği gün, önceleri onu unutmuş olanlar: -Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler. Şimdi, bize şefaat edecek bir şefaatçi var mı? Veya yaptıklarımızdan başka şeyler yapmamız için bir dönüşümüz var mı? derler. Onlar, kendilerini mahvetmişler ve uydurdukları şeyler de kaybolup, onlardan ayrılmıştır.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Fakat onlar: "Hele bakalım nereye varacak?" diye sadece bu kitabın davetinin akıbetini gözlüyorlar. O'nun haber verdiği müthiş akibet geldiği gün, daha önce onu unutup bir tarafa bırakanlar şöyle diyecekler:"Gerçekten Rabbimizin elçileri bize hakkı tebliğ etmişlermiş? Acaba burada bize şefaat edecek birisi bulunur mu? Yahut geri döndürülmemiz imkanı olur mu ki bu sefer yaptığımız kötü işlerin yerine güzel güzel işler yapabilelim?"Muhakkak ki onlar, kendilerini hüsrana uğrattılar. Uydurdukları sahte tanrıları da kendilerinden uzaklaşıp ortadan kayboldular.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Sadece tevilini (kesin anlamını) bekliyorlar? O'nun tevilinin açığa çıktığı süreçte, daha önce onu unutmuş olanlar şöyle derler: "Gerçekten Rabbimizin Rasulleri Hakk'ı getirmiş.. . Acaba bizim için şefaatçilerden var mı ki, bize şefaat etsinler yahut döndürülelim de (daha önce) yaptıklarımızın gayrını yapalım!" Onlar gerçekten nefslerini hüsrana uğrattılar ve varsandıkları şeylerin boş olduğunu gördüler!

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Onun haberlerinin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Haberleri gerçekleştiği gün, onu daha önce önemsemeyenler, 'Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi. Bizim için aracılık edecek bir şefaatçı var mı? Yahut, öncekinden farklı davranmak için geri gönderilsek,' derler. Kişiliklerini yitirmişlerdir ve uydurdukları şeyler de onları terketmiştir.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Onun verdiği haberin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Onun haberinin gerçekleştiği gün, daha önce onu unutmuş olanlar diyecekler ki: "Gerçekten Rabb'imizin rasulleri gerçeği getirmişler. Acaba bir şefaatçi* var mıdır ki bize şefaatte bulunsun veya geri döndürülsek de yaptıklarımızdan başkasını yapsak." Gerçekten onlar kendilerine yazık etmişlerdir. Uydurdukları şeyler kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.

  • Progressive Muslims

    Are they waiting for what it says to come true On the day it comes true, those who previously forgot it will Say: "Our Lord's messengers have come with truth! Are there any intercessors to intercede for us or can we be sent back and we will work differently than what we did" They have lost their souls and what they have invented has abandoned them.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    Look they save for the fulfilment thereof? The day the fulfilment thereof comes, those who had forgotten it before will say: “The messengers of our Lord came with the truth, so have we any intercessors that might intercede for us? Or will we be sent back that we might do other than what we did?” They will have lost their souls; and strayed from them will be what they invented.

  • Aisha Bewley

    What are they waiting for but its fulfilment? The Day its fulfilment occurs, those who forgot it before will say, ‘The Messengers of our Lord came with the Truth. Are there any intercessors to intercede for us, or can we be sent back so that we can do something other than what we did?’ They have lost their own selves and what they invented has forsaken them.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    Are they waiting until all (prophecies) are fulfilled? The day such fulfillment comes to pass, those who disregarded it in the past will say, "The messengers of our Lord have brought the truth. Are there any intercessors to intercede on our behalf? Would you send us back, so that we change our behavior, and do better works than what we did?" They have lost their souls, and their own innovations have caused their doom.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    Are they waiting for what it says to come true? On the day it comes true, those who previously forgot it will say: "The messengers of our Lord have come with the truth! Are there any intercessors to intercede for us? Or can we be sent back and we will work differently than what we did?" They have lost their souls and what they have invented has abandoned them.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    Are they waiting for its fulfillment? On the day which its fulfillment happens, those who previously forgot it will say, "Our Lord's messengers have come with truth! Are there any intercessors to intercede for us? Or could we be returned so that we may act differently than what we did?" They have lost themselves and what they have invented has abandoned them.