Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Sizin vadinin bir ucunda, onların da öteki ucunda ve kervanın da sizden aşağıda olduğu o gün, eğer bilinen bir yerde buluşmak hususunda sözleşmiş olsaydınız dahi, anlaşmazlığa düşerdiniz. Ama Allah, gerçekleştirilmesi gereken bir işi yaptı; yok olan, apaçık bir kanıtla yok olsun, yaşayan da apaçık bir kanıtla yaşasın diye. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.

اِذْ اَنْتُمْ بِالْعُدْوَةِ الدُّنْيَا وَهُمْ بِالْعُدْوَةِ الْقُصْوٰى وَالرَّكْبُ اَسْفَلَ مِنْكُمْۜ وَلَوْ تَوَاعَدْتُمْ لَاخْتَلَفْتُمْ فِي الْم۪يعَادِۙ وَلٰكِنْ لِيَقْضِيَ اللّٰهُ اَمْراً كَانَ مَفْعُولاًۙ لِيَهْلِكَ مَنْ هَلَكَ عَنْ بَيِّنَةٍ وَيَحْيٰى مَنْ حَيَّ عَنْ بَيِّنَةٍۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَسَم۪يعٌ عَل۪يمٌۙ
İz entum bil udvetid dunya ve hum bil udvetil kusva verrekbu esfele minkum, ve lev tevaadtum lahteleftum fil miadi ve lakin li yakdiyallahu emren kane mef'ulen li yehlike men heleke an beyyinetin ve yahya men hayye an beyyineh, ve innallahe le semi'un alim.
#kelimeanlamkök
1izo vakit
2entumsiz
3bil-udvetivadininعدو
4d-dunyayakın kenarında idinizدنو
5ve humve onlar da
6bil-udvetivadininعدو
7l-kusvauzak kenarında idilerقصو
8ve rrakbuve kervan daركب
9esfeledaha aşağıda idiسفل
10minkumsizden
11velevve eğer
12tevaadtumsözleşmiş olsaydınız dahiوعد
13lahteleftumbuluşamazdınızخلف
14fi
15l-miaadisözleştiğiniz vakitteوعد
16velakinfakat bu
17liyekdiyeyerine getirmesi içindirقضي
18llahuAllah'ın
19emranbir işiامر
20kaneكون
21mef'ulenyapılması gerekenفعل
22liyehlikehelak olsun diyeهلك
23menkimse
24helekehelak olanهلك
25an
26beyyinetinaçık delilleبين
27ve yehyave yaşasın diyeحيي
28menkimse (de)
29hayyeyaşayanحيي
30an
31beyyinetinaçık delilleبين
32ve inneçünkü
33llaheAllah
34lesemiunişitendirسمع
35alimunbilendirعلم
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Hatırlayınız ki, Bedir Savaşı'nda siz vadinin yakın yamacında Medine tarafında idiniz; onlar da uzak yamacında Mekke tarafında idiler. Kervan sizden daha aşağıda, deniz sahilinde idi. Eğer savaş için sözleşmiş olsaydınız, sözleştiğiniz vakit hususunda ihtilafa düşerdiniz. Fakat Allah gerekli olan emri yerine getirmesi, helak olanın açık bir delille gözüyle gördükten sonra helak olması, yaşayanın da açık bir delille yaşaması için böyle yaptı. Çünkü Allah hakkıyla işitendir; bilendir.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Hani (Bedir savaşında) siz vadinin yakın kenarında (Medine tarafında)ydınız; onlar da uzak kenarında (Mekke tarafında)ydılar. Kervan ise sizden daha aşağıda (sahilde)ydi.* (Savaş için) sözleşmiş olsaydınız, zaman hakkında anlaşmazlığa düşerdiniz. Fakat Allah, yapılması (gerekli) olan emri yerine getirmesi, helak olanın apaçık bir delille helak olması, yaşayanın da apaçık bir delille yaşaması için (böyle yapmıştı).* Şüphesiz ki Allah duyandır, bilendir.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Hani siz vadinin beri yamacında, onlar da vadinin öte yamacında mevzilenmişti. Kervan da sizden daha aşağıda idi. Bu karşılaşmayı siz kararlaştırsaydınız karşılaşma konusunda anlaşmazlığa düşecektiniz. Oysa ALLAH, yapılması önceden planlanmış bir işi gerçekleştirmekte idi. Böylece, yok edilen, apaçık bir delille yok edilsin, yaşayan da apaçık bir delille yaşatılsın. ALLAH İşitendir, Bilendir.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Sizin vadinin bir ucunda, onların da öteki ucunda ve kervanın da sizden aşağıda olduğu o gün, eğer bilinen bir yerde buluşmak hususunda sözleşmiş olsaydınız dahi, anlaşmazlığa düşerdiniz. Ama Allah, gerçekleştirilmesi gereken bir işi yaptı; yok olan, apaçık bir kanıtla yok olsun, yaşayan da apaçık bir kanıtla yaşasın diye. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    O gün siz o vadinin (Bedir'in) alt tarafında, onlar vadinin üst tarafında, kervan ise sizden daha aşağıda idi. Sözleşmiş olsaydınız, böyle denk getiremezdiniz. Ama Allah, olacağı belli şey olsun, kim etkisizleşecekse (ölecekse) gerçeği görerek etkisizleşsin, kim de yaşayacaksa gerçeği görerek yaşasın diye böyle yaptı. Allah elbette dinleyen ve bilendir.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Siz, vadinin yakın tarafında, onlar ise vadinin uzak tarafında, kervan da sizden daha aşağıdaydı. Eğer sözleşseydiniz, karşılaşmaktan kaçınırdınız. Oysa Allah, olacak bir işi gerçekleştirmek için böyle yapmıştır. Böylece, yıkıma uğratılan, açık bir kanıtla yıkıma uğratılsın; yaşayan da açık bir kanıtla yaşasın diye. Çünkü kuşkusuz, Allah, Duyandır; Bilendir.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    O zaman siz vadinin yakın ucunda, onlar da uzak ucundaydı; kervansa sizden hayli aşağıdaydı. Eğer sözleşmiş olsaydınız dahi, sözleştiğiniz zamanı bu kadar isabetli tutturamazdınız. Fakat Allah olması mukadder bir işi gerçekleştirmek için (böyle) yaptı kı; helak olan hakkın açık bir müdahelesiyle helak olsun, hayatta kalan da (yine) hakkın açık bir müdahalesiyle hayatta kalsın: Zira Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    O vakit siz, vadinin beri yamacında idiniz, onlarsa öte yamacında idiler. Kervan sizden daha aşağıda idi. Sözleşmiş olsaydınız buluşma yer ve saatinde ayrılığa düşerdiniz. Ama Allah, olması kararlaştırılan işi yerine getirmek istiyordu. Ta ki, ölen beyyine üzerine ölsün, yaşayan da beyyine üzerine yaşasın. Allah elbette ki çok iyi işitir, çok iyi bilir.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Hani siz vadinin yakın kenarında, onlar uzak yamacındaydılar; kervan ise sizden daha aşağıdaydı. Eğer sözleşseydiniz, kaçınılmaz olarak sözleşme yeri (veya konusu) hakkında anlaşmazlığa düşerdiniz; ancak Allah, olacağı olan işi gerçekleştirmek için (böyle yaptı). Böylece, helak olacak kişi apaçık bir delilden sonra helak olsun, diri kalacak kişi apaçık bir delilden sonra hayatta kalsın. Şüphesiz Allah, gerçekten işitendir, bilendir.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    O vakit siz vadinin beri yamacında, onlar öte yamacında, süvarileri de sizden tam aşağıda bulunuyordu. Şayet onlarla önceden sözleşmiş olsaydınız, kesinlikle buluşma vaktinde görüş ayrılığına düşerdiniz; fakat Allah, yapılması gereken bir işi yerine getirmek için yok olacak olan açık delil ile yok olsun, yaşayacak olan da açık delil ile yaşasın diye, böyle yaptı. Çünkü Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Sizin (Bedir) vadisinin bir ucunda, onların da ta öteki ucunda ve kervanın sizden aşağılarda olduğu o gün(ü hatırlayın). Ve (düşünün ki,) eğer bir savaşın patlak vereceğini bilseydiniz, muhakkak ki, böyle bir meydan okumayı göğüslemekten kaçınırdınız: Ama (her şeye rağmen) Allah, yapılması(nı irade buyurduğu) işi gerçekleştirsin de yok olup gidecek olan, hakkın açık tecellisiyle yok olup gitsin, kalıp yaşayacak olan da (yine) hakkın açık tecellisiyle yaşasın diye (savaş böylece olup bitiverdi). Allah her şeyi işiten, her şeyi bilendir.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Hani siz vadinin (Medine'ye) yakın tarafında; onlar uzak tarafında, kervansa sizin aşağınızdaydı. (Onlar sayıca sizden öylesine fazla idi ki), şayet buluşmak üzere sözleşmiş olsaydınız (durumu fark edince) sözleşmenizde ayrılığa düşerdiniz (savaşa yanaşmazdınız). Fakat Allah, olacak bir işi (mü'minlerin zaferini) gerçekleştirmek için böyle yaptı ki, ölen açık bir delille ölsün, yaşayan da açık bir delille yaşasın. Şüphesiz Allah, elbette hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    O vakıt ki siz vadinin beri yamacında idiniz, onlarsa öte yamacında, süvarileri de tam sizden aşağıda idiniz, öyleki onlarla va'dleşmiş olsa idiniz mutlak miadda ıhtilaf ederdiniz ve lakin Allah mukadder bir emri yerine getirmek için o yapılmış idi ki hem helak olan beyyineden helak olsun, hem de yaşıyan beyyineden yaşasın ve çünkü Allah her halde semi'dir alimdir

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    O gün siz, vadinin yakın kenarında idiniz, onlar da uzak kenarında idiler. Kervan da sizden daha aşağıda idi. Eğer sözleşmiş olsaydınız dahi, sözleştiğiniz vakitte öyle buluşamazdınız. Fakat Allah, yapılması gereken bir işi yerine getirmek için (sizi böyle buluşturdu) ki helak olan, açık delille helak olsun; yaşayan da açık delille yaşasın. Çünkü Allah, işitendir, bilendir.

  • Gültekin Onan

    Hani siz vadinin yakın kenarında, onlar uzak yamacındaydılar; kervan ise sizden daha aşağıdaydı. Eğer sözleşseydiniz, kaçınılmaz olarak yeri (veya konusu) hakkında anlaşmazlığa düşerdiniz; ancak Tanrı, gerçekleş(tiril)ecek buyruğu yerine getirmek (kaza etmek) için (böyle yaptı). Böylece helak olacak kişi apaçık bir delilden sonra helak olsun, diri kalacak kişi apaçık bir delilden sonra hayatta kalsın. Kuşkusuz Tanrı, gerçekten işitendir, bilendir.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    O vakit siz vadinin yakın bir kenarında idiniz, onlar (düşmanlar, aynı yerin) en uzak bir kıyısında, (Mekkelilerin) kervan (ı) ise (sizin) daha aşağı (nız) da (ki sahil tarafında) idiler. Eğer böyle muayyen bir yerde buluşmak hususunda sözleşmiş olsaydınız muhakkak ki ihtilaf ederdiniz. Fakat işlenmesi gerekli olan emri yerine getirmek için (Allah böyle yapdı). Taki helak olan kişi apaçık bir delil (i gaziyle gördük) den sonra helak olsun, diri kalan kişi de yine apaçık delili (gözüyle) görerek hayatda kalsın. Şübhesiz ki Allah hakkıyle işidici, kemaliyle bilicidir.

  • İbni Kesir

    Hani siz, o vakit vadinin yakın kenarında idiniz, onlar da öte yamacında idiler. Kervan ise sizden daha aşağıda idi. Eğer bir yerde buluşmak üzere sözleşseydiniz; muhakkak ki vaktini ta'yinde ihtilafa düşerdiniz. Fakat Allah, işlenmesi gerekli olan emri yerine getirmek için yaptı. Ta ki helak olan; apaçık bir delilden dolayı helak olsun, yaşayan da apaçık bir delilden dolayı yaşasın. Ve muhakkak ki Allah; Semi'dir, Alim'dir.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Siz vadiye en yakın, onlar da en uzak yamaçta idiler; kervan ise sizden daha aşağıdaydı. (Savaş için) sözleşseydiniz bile vakti tayinde ihtilaf ederdiniz. Fakat Allah, helak olan apaçık bir belge ile helak olsun; yaşayan da apaçık bir belge ile hayat bulsun diye olacak işi yaptı. Şüphesiz Allah, işiten ve bilendir.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Hani Bedir savaşı günü ey Müslümanlar, Siz vadinin yakın kenarında idiniz, onlar da uzak tarafında idiler!Kervan ise sizden daha aşağıda (deniz sahilinde) idi. Eğer sözleşmiş olsaydınız dahi, sözleştiğiniz vakitte öyle buluşamazdınız. Fakat Allah, takdir ettiği bir işi yerine getirmek için, sizi böyle buluşturdu ki helak olan, bir delile göre helak olsun, yaşayan da bir delile göre yaşasın.Çünkü Allah her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Hani siz en yakın kenarda idiniz, onlar ise en uzak kenarda.. . Kervan da sizden aşağıda idi. . . Eğer onlarla sözleşmiş olsaydınız aynı zamanda bunlar bir araya gelemezdi!. . Fakat Allah, hükmü verilmiş olayı oluşturdu (tesadüf yoktur)! Ta ki, helak olan da, hayatta kalan da, Hakk'ın açık hükmü üzere, gereğini yaşamış olsun! Muhakkak ki Allah elbette Semi'dir, Aliym'dir.

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Hani siz vadinin beri yamacında, onlar da vadinin öte yamacında mevzilenmişti. Kervan da sizden daha aşağıda idi. Bu karşılaşmayı siz kararlaştırsaydınız karşılaşma konusunda anlaşmazlığa düşecektiniz. Oysa ALLAH, yapılması önceden planlanmış bir işi gerçekleştirmekte idi. Böylece, yok edilen, apaçık bir delille yok edilsin, yaşayan da apaçık bir delille yaşatılsın. ALLAH İşitendir, Bilendir.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Sizin, vadinin bir ucunda, onların da öteki ucunda ve kervanın da sizden aşağıda olduğu o gün, eğer bilinen bir yerde buluşmak hususunda sözleşmiş olsaydınız dahi, anlaşmazlığa düşerdiniz. Ama Allah, gerçekleştirilmesi gereken bir işi yaptı; yok olan, apaçık bir kanıtla yok olsun, yaşayan da apaçık bir kanıtla yaşasın diye. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.

  • Progressive Muslims

    When you were on the near side, and they were on the far side, then the supply line became directly beneath you. And had you planned for this meeting, you would have disagreed on its timing, but God was to enforce a command that was already done. So that He would destroy those to be destroyed with proof, and to let those who will live be alive with proof. God is Hearer, Knowledgeable.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    When you were on the near bank, and they were on the far bank, and the caravan was lower than you. And had you agreed to meet, you would have failed in the appointment. But that God might conclude a matter that was done: — that there might perish he who perished upon clear evidence, and that there might live he who lived upon clear evidence; and God is hearing and knowing.

  • Aisha Bewley

    when you were on the nearer slope, and they were on the further slope and the caravan was lower down than you. If you had made an appointment with them you would have broken the appointment. However, it happened so that Allah could settle a matter whose result was preordained: so that those who died would die with clear proof, and those who lived would live with clear proof. Allah is All-Hearing, All-Knowing.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    Recall that you were on this side of the valley, while they were on the other side. Then their caravan had to move to lower ground. Had you planned it this way, you could not have done it. But GOD was to carry out a predetermined matter, whereby those destined to be annihilated were annihilated for an obvious reason, and those destined to be saved were saved for an obvious reason. GOD is Hearer, Omniscient.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    When you were on the near side, and they were on the far side, then the supply line became directly beneath you. And if you had planned for this meeting, you would have disagreed on its timing, but God was to enforce a command that was already done. So that He would destroy those to be destroyed with proof, and to let those who will live be alive with proof; and God is Hearer, Knowledgeable.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    When you were on the near side, and they were on the far side, then the supply line became directly beneath you. Had you planned for this meeting, you would have disagreed on its timing, but God was to enforce a command that was already done. So that He would destroy those to be destroyed with proof, and to let those who will live be alive with proof. God is Hearer, Knowledgeable.