Sizi hoşnut etmek için, Allah'a yemin ediyorlar. Oysaki gerçekten inanıyorlarsa, Allah ve Resulü hoşnut edilmeye daha layıktır.
Sizi hoşnut etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer gerçekten iman etmiş olsalardı, Allah'ı ve Peygamberini hoşnut etmek için çalışırlardı.
Sizi memnun etmek için (gelip) Allah'a (yalan yere) yemin ederler. Mümin iseler Allah ve Elçisi razı edilmeye daha layıktır.*
Sizi hoşnut etmek için ALLAH'a yemin edip dururlar. Gerçekten onaylıyorlarsa bilmelidirler ki ALLAH ve elçisi hoşnut edilmeye daha layıktır.
Sizi hoşnut etmek için, Allah'a yemin ediyorlar. Oysaki gerçekten inanıyorlarsa, Allah ve Resulü hoşnut edilmeye daha layıktır.
Sizi memnun etmek için "Biz de sizdeniz" diye Allah'a yemin ederler. Eğer inanıp güvenmiş kimseler iseler, Allah ve elçisi, onların memnun etmelerini daha çok hak eder.
Sizi hoşnut etmek için, Allah'ın üzerine yemin ediyorlar. Oysa inanmış olsalardı, Allah'ı ve O'nun elçisini hoşnut etmeleri gerekirdi.
Onlar, sizi hoşnut etmek için size Allah adına yeminler ederler. Oysa ki daha öncelikli bir görevleri var: Allah'ı hoşnut etmek, O'nun Elçisi'ni de... Tabi ki yürekten inanmışlarsa eğer!
Sizin gönlünüzü hoş etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer bunlar inanmış iseler Allah'ın ve resulünün hoşnutluğunu öne almaları daha uygun düşer.
Sizi hoşnut kılmak için Allah'a yemin ederler; oysa mü'min iseler, hoşnut kılınmaya Allah ve elçisi daha layıktır.
Size gelir hoşnutluğunuzu kazanmak için Allah'a yemin ederler, oysa eğer bunlar mü'minseler, daha önce Allah'ın ve peygamberinin rızasını düşünmeleri gerekir.
(O ikiyüzlüler) sizi hoşnut bırakmak için (iyi niyetle edip eyledikleri konusunda) yüzünüze karşı Allaha yemin ederler. Oysa, eğer gerçekten inanmış olsalardı, başka herkesten önce Allahı ve Onun Elçisini hoşnut etmeye çalışmaları gerekirdi!
Sizi razı etmek için, Allah'a yemin ederler. Eğer gerçekten mü'min iseler (bilsinler ki), Allah ve Resulü'nü razı etmeleri daha önceliklidir.
Size gelirler rızanızı celbetmek için Allaha yemin ederler, eğer bunlar mü'min iseler daha evvel Allahın ve Resulünün rızasını düşünmeleri iycab eder
Gönlünüzü hoş etmek için size (gelip) Allah'a yemin ederler. Halbuki inanmış olsalardı, Allah'ı ve Resulünü hoşnud etmeleri daha uygundu.
Sizi hoşnut kılmak için Tanrı'ya yemin ederler; oysa inançlı iseler, hoşnut kılınmaya Tanrı ve elçisi daha layıktır.
Size (gelirler) gönlünüzü hoş etmek için Allaha andederler. Eğer bunlar mü'min iseler Allahı ve Resulünü raazi etmeleri daha doğrudur.
Sizi hoşnud etmek için Allah'a yemin ederler. Halbuki Allah ve Rasulü hoşnud etmeye daha layıktır. Eğer mü'min idiyseler.
Sizi hoşnut etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer mümin iseler Allah'ı ve resulünü hoşnut etmeleri daha gereklidir.
Sizin yanınıza gelir, gönlünüzü hoş etmek için Allah'a yeminler ederler. Halbuki eğer bunlar mümin iseler, her şeyden önce Allah'ın ve Resulünün rızasını düşünmeleri gerekirdi.
Gönlünüzü hoş etmek için, Esma'sıyla onların hakikati olan Allah namına yemin ederler.. . Eğer iman edenler olsalardı, (bilirlerdi ki) razı edilmesi gereken (Esma'sıyla hakikatleri olan) Allah ve Rasulü'dür!
Sizi hoşnud etmek için ALLAH'a yemin edip dururlar. Gerçekten inanıyorlarsa bilmelidirler ki ALLAH ve elçisi hoşnud edilmeye daha layıktır.
Sizi hoşnut etmek için, Allah'a yemin ediyorlar. Oysaki gerçekten inanıyorlarsa, Allah ve Rasul'ü, hoşnut edilmeye daha layıktır.
They swear to you by God in order to please you; while God and His messenger are more worthy to be pleased if they are believers.
They swear by God to you to please you; but God and His messenger — worthier is it that they should please Him, if they be believers!
They swear to you by Allah in order to please you, but it would be more fitting for them to please Allah and His Messenger if they are muminun.
They swear by GOD to you, to please you, when GOD and His messenger are more worthy of pleasing, if they are really believers.
They swear to you by God in order to please you; while God and His messenger are more worthy to be pleased if they are believers.
They swear to you by God in order to please you; while God and His messenger is more worthy to be pleased if they were those who acknowledge.