De ki: "Hakk Rabb'inizdendir. O halde dileyen iman etsin, dileyen küfretsin." Kuşkusuz Biz, zalimler için bir ateş hazırladık. Çadır gibi onları kuşatan. Eğer yardım isterlerse, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su yağdırılır. O ne kötü bir içecektir! Ve ne kötü bir barınma yeridir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve kuli | de ki | قول |
2 | l-hakku | bu gerçek | حقق |
3 | min | -dendir | |
4 | rabbikum | Rabbiniz- | ربب |
5 | femen | artık kimse | |
6 | şa'e | dileyen | شيا |
7 | felyu'min | inansın | امن |
8 | ve men | ve kimse | |
9 | şa'e | dileyen | شيا |
10 | felyekfur | inkar etsin | كفر |
11 | inna | çünkü biz | |
12 | ea'tedna | hazırladık | عتد |
13 | lizzalimine | zalimlere | ظلم |
14 | naran | bir ateş | نور |
15 | ehata | kuşatmıştır | حوط |
16 | bihim | onları | |
17 | suradikuha | çadırı | سردق |
18 | ve in | ve eğer | |
19 | yestegisu | feryad edip yardım isteseler | غوث |
20 | yugasu | kendilerine yardım edilir | غوث |
21 | bimain | bir su ile | موه |
22 | kalmuhli | erimiş maden gibi | مهل |
23 | yeşvi | haşlayan | شوي |
24 | l-vucuhe | yüzleri | وجه |
25 | bi'se | o ne kötü | باس |
26 | ş-şerabu | bir içecektir | شرب |
27 | ve sa'et | ve ne kötü | سوا |
28 | murtefekan | ağırlanmadır | رفق |
De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Susuzluktan imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri!"
De ki: "Hak (gerçek), Rabbinizdendir."* Öyle ise dileyen iman etsin; dileyen inkâr etsin!* Biz, zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki (ateşten) duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Yardım dileyecek olsalar, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile yardım edilir. Ne fena bir içecektir o ve ne kötü bir kalma yeridir orası!
De ki: "Bu gerçek senin Efendindendir." Dileyen onaylasın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!
De ki: "Hakk* Rabb'inizdendir. O halde dileyen iman etsin, dileyen küfretsin." Kuşkusuz Biz, zalimler için bir ateş hazırladık. Çadır gibi onları kuşatan. Eğer yardım isterlerse, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su yağdırılır. O ne kötü bir içecektir! Ve ne kötü bir barınma yeridir.
De ki "Bu doğrular Rabbinizdendir. İmanı tercih eden inanıp güvensin, görmezlikten gelmeyi tercih eden de kafir olsun*. Yanlış yapanlar için perdesi kendilerini kuşatacak* bir ateş hazırladık. Yardım isterlerse onlara, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su verilir. Ne kötü içecektir o; ne kötü yerdir orası!
De ki: "Gerçek, Efendinizdendir. Artık, isteyen inansın; isteyen inkar etsin!" Aslında, haksızlık yapanları çepeçevre kuşatan bir ateş hazırladık. Yardım isterlerse, erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir suyla yardım edilir. Ne kötü bir içecektir; ne kötü bir dinlenme yeridir.
Ve de ki: "Mutlak hakikate (atıf olan bu mesaj) Rabbimizdendir: Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin!" İşin gerçeği Biz, (nefislerine kıyan) o zalimler için kendilerini kat kat sarıp sarmalayacak bir ateş hazırladık; öyle ki, onlar susayıp da su istediklerinde, suratlarını kavuran yanık yağ tortusu gibi bir su sunulur: ne berbat bir içecektir o ve ne fena bir makamdır orası...
Ve de ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkar etsin." Biz, zalimler için öyle bir ateş hazırladık ki, çadırı/duvarı/dumanı onları çepeçevre kuşatmıştır. Eğer yardım dileseler, erimiş maden gibi yüzleri pişiren bir su ile yardımlarına koşulur. O ne kötü içecek, o ne kötü sığınak/dayanak!
Ve de ki: "Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin. Şüphesiz biz zalimlere bir ateş hazırlamışız, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Eğer onlar yardım isterlerse, katı bir sıvı gibi yüzleri kavurup yakan bir su ile yardım edilirler. Ne kötü bir içkidir o ve ne kötü bir destektir.
Ve de ki: "O hak Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin! Çünkü Biz zalimler için öyle bir ateş hazırlamışızdır ki, serdakları (duvarları) kendilerini kuşatmıştır. Eğer yardım isterlerse, yüzleri çeviren erimiş cesed gibi bir su ile yardım edilirler. O ne fena içki ve o ne kötü kurultay!
Ve de ki: "(Bu) hak, Rabbinizden (gelmiş)tir: Artık ona dileyen inansın, dileyen reddetsin". Gerçek şu ki, Biz, (sunduğumuz hakikati teperek kendi kendilerine) yazık edenler için dalga dalga yükselen alev katmanlarıyla onları çepeçevre kuşatacak bir ateş hazırladık; öyle ki, onlar su istediklerinde ergimiş kurşunu andıran ve yüzlerini kavuran bir su verilecek onlara: ne korkunç bir sudur o ve ne kötü bir duraktır orası!
De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.
Ve de ki: o hak rabbınızdandır, artık dileyen iyman etsin, dileyen küfr, çünkü biz, zalimler için öyle bir ateş müheyya kılmışızdır ki sertakları kendilerini kuşatmaktadır ve eger istigase ederlerse erimiş cesed gibi bir su ile imdad edilirler, yüzleri civirir, o ne fena içki ve o ne fena kurultay!
De ki: "Bu gerçek, Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkar etsin." Çünkü biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, çadırı onları kuşatmıştır. Eğer (susuzluktan) feryad edip yardım isteseler erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile kendilerine yardım edilir! O ne kötü bir içecektir ve ne kötü bir dayanacak(koltuk)dur!
Ve de ki: "Hak rabbinizdendir; artık dileyen inansın, dileyen küfretsin. Şüphesiz biz zalimlere bir ateş hazırlamışız, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Eğer onlar yardım isterlerse, katı bir sıvı gibi yüzleri kavurup yakan bir su ile yardım edilirler. Ne kötü bir içkidir o ve ne kötü bir destektir.
De ki: "O (Kur'an) Rabbimizden (gelen bir) hakdır. Artık dileyen iman etsin, dileyen gavur olsun. Hakıykat biz, zaalimlere öyle bir ateş hazırladık ki (etrafını saran) dıvar (lar) ı çepçevre kendilerini kuşatmış (kuşatacak) dır. Eğer onlar (susuzlukdan) feryad ve istimdad ederlerse (kaynamış ve) kalın bir mayi'a benzeyen, yüzleri kavuran bir su ile imdad olunacaklardır. O, ne fena içecekdir! (O ateş) ne kötü bir dayanakdır!
De ki: Gerçek, Rabbınızdandır. İsteyen inansın, isteyen inkar etsin. Şüphesiz ki zalimler için, duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmış bir ateş hazırlamışızdır. Onlar feryad edip yardım dilediklerinde, erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su kendilerine sunulur. O, ne kötü içecek ve ne kötü duraktır.
De ki: -Hak Rabbinizdendir. Dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için, duvarları kendilerini çepeçevre kuşatan bir ateş hazırladık. Yardım isterlerse, onlara erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su ile yardım edilir. O, ne kötü bir içecektir, ne kötü bir dayanaktır.
De ki: "İşte Rabbiniz tarafından gerçek geldi. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Şu da bir gerçektir ki Biz o zalimlere, duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmış olan müthiş bir ateş hazırladık. Eğer susuzluktan feryad edecek olurlarsa kendilerine erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su verilir. O ne fena bir içecektir ve cehennem ne fena bir barınaktır!
De ki: "Hak Rabbinizdendir! İsteyen iman etsin, isteyen inkar etsin!" Doğrusu biz, zalimler için dev dalgalar halinde öyle bir ateş hazırlamışız ki, onları her yönden kuşatmıştır! Eğer yardıma çağırsalar; erimiş maden benzeri, yüzleri pişiren bir su ile yardımlarına koşulur! O ne kötü içecek, o ne kötü yaşam ortamı!
De ki, 'Bu gerçek senin Rabbindendir.' Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!
De ki: "Hakk* Rabb'inizdendir. O halde dileyen iman etsin, dileyen küfretsin." Biz, zalimler için duvar gibi onları çepeçevre kuşatan bir ateş hazırladık. Eğer yağmur yağsın isterlerse, erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su yağdırılır. O ne kötü bir içecektir! Ve ne kötü bir barınma yeridir.
And Say: "The truth is from your Lord, so let whomever desires believe, and whomever desires reject. " We have prepared for the wicked a Fire whose walls will be surrounding them. And if they cry out, they are given a water like boiling oil which burns their faces. What a miserable place!
And say thou: “The truth is from your Lord; then whoso wills, let him believe; and whoso wills, let him deny.” We have prepared for the wrongdoers a Fire, its walls encompassing them; and if they seek succour, they will be given succour by water like molten brass burning the faces — evil the drink, and evil the resting-place.
Say: ‘It is the truth from your Lord; so let whoever wishes have iman and whoever wishes be kafir. ’ We have prepared for the wrongdoers a Fire whose billowing walls of smoke will hem them in. If they call for help, they will be helped with water like seething molten brass, frying their faces. What a noxious drink! What an evil repose!
Proclaim: "This is the truth from your Lord," then whoever wills let him believe, and whoever wills let him disbelieve. We have prepared for the transgressors a fire that will completely surround them. When they scream for help, they will be given a liquid like concentrated acid that scalds the faces. What a miserable drink! What a miserable destiny!
And say: "The truth is from your Lord, so let whoever desires believe, and whoever desires reject." We have prepared for the wicked a Fire whose walls will be surrounding them. And if they cry out, they are given a water like boiling oil which burns their faces. What a dreadful drink and what a miserable place!
Say, "The truth is from your Lord, whoever desires may acknowledge, and whoever desires may reject." We have prepared for the wicked a fire whose walls will be surrounding them. If they cry out, they are given a liquid like boiling oil which burns their faces. What a miserable place!