Boşadığınız kadınlar, iddetlerini tamamlayınca, onları ya meşru bir şekilde tutun ya da meşru bir şekilde bırakın. Haklarını çiğneyip, zarar verecek şekilde onları tutmayın. Kim böyle davranırsa, kendisine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini hafife almayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini; size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve Hikmet'i aklınızdan çıkarmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Ve bilin ki Allah, Her Şeyi Gerçeğiyle Bilen'dir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | zaman | |
2 | tallektumu | boşadığınız | طلق |
3 | n-nisa'e | kadınları | نسو |
4 | fe belegne | ulaştıklarında | بلغ |
5 | ecelehunne | (iddetlerinin) sonuna | اجل |
6 | feemsikuhunne | ya onları tutun | مسك |
7 | bimea'rufin | iyilikle | عرف |
8 | ev | ya da | |
9 | serrihuhunne | bırakın | سرح |
10 | bimea'rufin | iyilikle | عرف |
11 | ve la | ||
12 | tumsikuhunne | onları (yanınızda) tutmayın | مسك |
13 | diraran | zarar vermek için | ضرر |
14 | litea'tedu | haklarına tecavüz edip | عدو |
15 | ve men | kim | |
16 | yef'al | yaparsa | فعل |
17 | zalike | bunu | |
18 | fekad | muhakkak | |
19 | zeleme | zulmetmiştir | ظلم |
20 | nefsehu | kendine | نفس |
21 | ve la | ||
22 | tettehizu | edinmeyin | اخذ |
23 | ayati | ayetlerini | ايي |
24 | llahi | Allah'ın | |
25 | huzuven | eğlence | هزا |
26 | vezkuru | düşünün | ذكر |
27 | nia'mete | ni'metini | نعم |
28 | llahi | Allah'ın | |
29 | aleykum | size olan | |
30 | ve ma | ||
31 | enzele | indirdiklerini | نزل |
32 | aleykum | size | |
33 | mine | -tan | |
34 | l-kitabi | Kitap- | كتب |
35 | velhikmeti | ve Hikmet(ten) | حكم |
36 | yeizukum | size öğüt vermek için | وعظ |
37 | bihi | onunla | |
38 | vetteku | ve korkun | وقي |
39 | llahe | Allah'tan | |
40 | vea'lemu | ve bilin ki | علم |
41 | enne | şüphesiz | |
42 | llahe | Allah | |
43 | bikulli | her | كلل |
44 | şey'in | şeyi | شيا |
45 | alimun | bilir | علم |
Böylece kadınları boşadığınızda ve onlar bekleme sürelerini bitirdiklerinde, artık onları ya iyilikle tutunuz veya iyilikle bırakınız. Ama istekleri dışında, eziyet etmek için alıkoymayınız. Kim böyle yaparsa kendine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini alaya almayınız. Allah'ın size olan nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitap ve hikmeti hatırlayınız. Allah'tan sakınınız ve Allah'ın her şeyi hakkıyla bildiğini biliniz.
Kadınları boşadığınız ve onlar da (üç aylık bekleme) süresinin sonuna geldiklerinde onları iyilikle tutun veya iyilikle bırakın! Haksızlık ederek ve (kendilerine) zarar vermek için onları (zorla) tutmayın! Kim bunu yaparsa elbette (öncelikle) kendine kötülük etmiş olur. Allah'ın ayetlerini eğlence edinmeyin! Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini (size verdiği hidayeti), size öğüt vermek üzere indirdiği Kitabı ve hikmeti (doğru hüküm verme yeteneğini) hatırlayın! Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun! Bilin ki şüphesiz Allah her şeyi bilendir.
Kadınları boşadığınız zaman, bekleme sürelerini (üç aybaşını) bitirdiler mi onları ya iyilikle yanınızda tutun veya iyilikle bırakın. İntikam almak için onlara zarar verecek şekilde tutmayın. Bunu yapan kendisine zulmetmiş olur. ALLAH'ın ayetlerini hafife almayın. ALLAH'ın size verdiği nimetlerini ve size öğüt vermek için size indirdiği kitabı ve hikmeti düşünün. ALLAH'ı dinleyin ve bilin ki ALLAH her şeyi Bilir.
Boşadığınız kadınlar, iddetlerini* tamamlayınca, onları ya meşru bir şekilde tutun ya da meşru bir şekilde bırakın. Haklarını çiğneyip, zarar verecek şekilde onları tutmayın. Kim böyle davranırsa, kendisine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini hafife almayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini; size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve Hikmet'i* aklınızdan çıkarmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Ve bilin ki Allah, Her Şeyi Gerçeğiyle Bilen'dir.
Kadınları boşadığınızda bekleme sürelerinin sonuna varırlarsa, ya maruf* (Kur'an ölçüleri) ile tutun ya da maruf ile ayırın. Onları, haklarına girip zarara uğratmak için tutmayın.* Bunu yapan, kendini kötü duruma sokar. Allah'ın ayetlerini hafife almayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini aklınızdan çıkarmayın. O, indirdiği kitap ve hikmet ile size öğüt vermektedir. Allah'tan çekinerek kendinizi koruyun. Bilin ki her şeyi bilen Allah'tır.
Ve kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamladıktan sonra, artık onları iyilikle tutun veya güzellikle bırakın. Fakat haklarına el uzatarak, dokunca vermek için onları tutmayın. Bunu kim yaparsa, kendisine yazık etmiş olur. Allah'ın ayetlerini oyun edinmeyin. Allah'ın, üzerinizdeki nimetini ve size öğüt olarak indirdiği Kitap'ı ve bilgeliği hatırlayın. Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın. Çünkü iyi bilin ki, Allah, her şeyi Bilendir.
Bu şekilde kadınları boşadığınızda ve onlar da bekleme sürelerinin sonuna geldiklerinde, ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın! Onlara zarar vermek için alıkoymayın! Bu durumda haddi aşmış olursunuz. Kim de böyle yaparsa, elbette kendisine kötülük etmiş olur. Allah'ın ayetlerini hafife almayın! Allah'ın size olan nimetlerini, size öğüt vermek için size indirdiği vahyi ve hikmeti hatırlayın ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! İyi bilin ki Allah her şeyin aslını bilir.
Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamladılar mı ya onları örfe uygun olarak tutun yahut da örfe uygun olarak serbest bırakın. Onları, zulmetmeniz için, zararlarına bir biçimde, tutmayın. Bunu yapan, öz benliğine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yapmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve kendisiyle size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah her şeyi çok iyi bilmektedir.
Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın. Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah'ın size verdiği nimeti ve size öğüt olarak indirdiği Kitab'ı ve hikmeti anın. Allah'tan korkup sakının ve bilin ki, Allah her şeyi bilendir.
Kadınları boşadığınızda, iddetlerini bitirdikleri zaman, artık ya onları iyilikle tutun veya iyilikle salın. Yoksa haklarına tecavüz etmek için onları zararlarına olacak şekilde yanınızda tutmayın. Kim bunu yaparsa kendine zulmetmiş olur. Sakın Allah'ın ayetlerini şakaya almayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve size öğütler vermek için indirdiği kitap ve hikmeti unutmayıp düşünün. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah herşeyi bilir.
Böylece, kadınlarınızı boşadığınızda ve onlar bekleme sürelerinin sonuna yaklaşmak üzere iken onları ya güzellikle alıkoyun ya da güzel bir şekilde bırakın. Ama, arzuları hilafına, eziyet etmek için alıkoymayın: Çünkü, böyle bir davranışta bulunan, (yalnızca) kendisine haksızlık etmiş olur. Ve Allah'ın (bu) mesajlarını önemsemezlik yapmayın; Allah'ın size lütfettiği nimetleri ve size öğüt için indirdiği vahyi ve hikmeti hatırlayın; Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, ve bilin ki Allah her şeyin aslını bilir.
Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman, ya onları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. Haklarına tecavüz edip zarar vermek için onları tutmayın. Bunu kim yaparsa kendine zulmetmiş olur. Sakın Allah'ın ayetlerini eğlenceye almayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini, size öğüt vermek için indirdiği Kitab'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'a karşı gelmekten sakının ve bilin ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Hem kadınları boşadınız da ıddetlerini bitirdiler mi, artık kendilerini ya iyilikle tutun veya iyilikle salın, yoksa haklarına tecavüz için zararlarına olarak tutmayın, bunu kim yaparsa nefsine zulmetmiş olur, Sakın Allahın ayetlerini şaka yerine tutmayın, Allahın üzerinizdeki ni'metini ve size va'zlar vererek indirdiği kitab ve hikmeti unutmayın düşünün, hem Allahdan korkun ve bilin ki Allah her şeyi bilir
Kadınları boşadığınız zaman, bekleme sürelerini bitirdiler mi, ya onları iyilikle tutun, ya da iyilikle bırakın; haklarına tecavüz edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın. Kim bunu yaparsa kendine yazık etmiş olur. Allah'ın ayetlerini eğlence yerine koymayın; Allah'ın size olan ni'metini ve size öğüt vermek için Kitap ve Hikmet'ten size indirdiklerini düşünün, Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah her şeyi bilir.
Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini (ecele) (üç aybaşını) tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın. Kim böyle yaparsa, artık o kendi nefsine zulmetmiş olur. Tanrı'nın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Tanrı'nın size verdiği nimeti ve size öğüt (va'z) olarak indirdiği kitabı ve hikmeti anın. Tanrı'dan korkup sakının ve bilin ki Tanrı herşeyi bilendir.
Hem kadınları boşadınız da ıddetlerini bitirdiler mi, artık onları ya (kendilerine ric'atle) iyilikle tutun, ya iyilikle bırakın. (Fakat) onları, sırf zulmedebilmeniz için, zararlarına olarak, tutmayın. Kim böyle yaparsa muhakkak kendine yazık etmiş olur. Allahın ayetlerini (muhalefetle) oyuncak yerine koymayın. Allahın üzerinizdeki ni'metini ve size öğüd vermek için indirdiği kitabı (Kur'anı) ve (ondaki) hikmeti düşünün. Allahdan korkun ve bilin ki Allah her şey'i hakkıyle bilendir.
Ve kadınları boşadığınız zaman; iddetlerini bitirince artık onları ya iyilikle tutun veya iyilikle salıverin. Sırf zulmedebilmeniz için zararlarına onları tutuvermeyin. Kim, böyle yaparsa; muhakkak kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini oyuncak yerine koymayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitabı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun. Ve bilin ki Allah, şüphesiz her şeyi bilendir.
Kadınları boşadığınızda bekleme süreleri sona ererken, ya onları güzellikle tutun; ya da güzellikle bırakın fakat haklarına tecavüz etmek için, onlara zararlı olacak şekilde tutmayın; böyle yapan şüphesiz kendisine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini eğlence edinmeyin. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitabı, hikmeti düşünün. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah, şüphesiz her şeyi bilendir.
Ey kocalar! Eşlerinizi boşar, onlar da iddetlerini bitirirlerse, artık ya onları iyilikle yanınızda tutar, yahut güzellikle salıverirsiniz! Onların hukukuna tecavüz etmek kasdıyla zarar vermek için eşlerinizi alıkoymayın! Kim böyle yaparsa kendine zulmetmiş olur. Sakın Allah'ın ayetlerini şakaya almayın! Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetleri ve sizi irşad etmek gayesiyle indirmiş olduğu kitap ve hikmeti hatırlayın, dile getirin, Allah'a karşı gelmekten sakının ve Allah'ın her şeyi hakkıyla bildiğini pek iyi bilin!
Karılarınızı boşadığınızda üç aybaşı süresi tamamlandığında ya güzellikle devam edin ya da iyilikle serbest bırakın. Eziyet amacıyla onları kendinize bağlı tutmayın. Kim bunu yaparsa muhakkak kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah hükümlerini önemsememezlik yapmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve size "B" manasınca öğüt (ibret) vermek için Kitap ve Hikmetten inzal ettiğini hatırlayın. Allah'tan korunun ve iyi bilin ki, Allah her şeyin (Esma mertebesi itibarıyla) hakikati olarak, bilir.
Kadınları boşadığınız zaman, bekleme sürelerini (üç aybaşını) bitirdiler mi onları ya iyilikle yanınızda tutun veya iyilikle bırakın. İntikam almak için onlara zarar verecek şekilde tutmayın. Bunu yapan kendisine zulmetmiş olur. ALLAH'ın ayetlerini hafife almayın. ALLAH'ın size verdiği nimetlerini ve size öğüt vermek için size indirdiği kitabı ve hikmeti düşünün. ALLAH'ı dinleyin ve bilin ki ALLAH her şeyi Bilir
Boşadığınız kadınlar, iddetlerini* tamamlayınca, onları ya meşru bir şekilde tutun ya da meşru bir şekilde bırakın. Haklarını çiğneyip, zarar verecek şekilde onları tutmayın. Kim böyle davranırsa, kendisine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini hafife almayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini; size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve Hikmet'i* aklınızdan çıkarmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Ve bilin ki Allah, Her Şeyi Gerçeğiyle Bilen'dir.
And if you have divorced the women, and they have reached their required interim period, then either you remain together equitably, or part ways equitably. And do not reconcile with them so you can harm them out of animosity; whoever does so is doing wickedness to his soul; and do not take God's revelations lightly. And remember God's blessings towards you, and what was sent down to you of the Scripture and the wisdom, He warns you with it. And be aware of God and know that God is Knowledgeable in all things.
And when you divorce women, and they have reached their term, then retain them according to what is fitting or release them according to what is fitting. And retain them not through harm, to transgress; and whoso does that has wronged himself. And take not the proofs of God in mockery; and remember the favour of God upon you, and what He has sent down to you of the Writ and wisdom whereby He admonishes you. And be in prudent fear of God, and know that God knows all things.
When you divorce women and they are near the end of their ‘idda, then either retain them with correctness and courtesy or release them with correctness and courtesy. Do not retain them by force, thus overstepping the limits. Anyone who does that has wronged himself. Do not make a mockery of Allah’s Signs. Remember Allah’s blessing upon you and the Book and Wisdom He has sent down to you to admonish you. Have taqwa of Allah and know that Allah has knowledge of all things.
If you divorce the women, once they fulfill their interim (three menstruations), you shall allow them to live in the same home amicably, or let them leave amicably. Do not force them to stay against their will, as a revenge. Anyone who does this wrongs his own soul. Do not take GOD's revelations in vain. Remember GOD's blessings upon you, and that He sent down to you the scripture and wisdom to enlighten you. You shall observe GOD, and know that GOD is aware of all things.
And if you have divorced the women, and they have reached their required interim period, then either you remain together equitably, or part ways equitably. And do not reconcile with them so you can harm them out of animosity; whoever does so is doing wrong to his soul; and do not take the revelations of God as mockery. And remember the blessings of God upon you, and what was sent down to you of the Book and the wisdom, He warns you with it. And be aware of God and know that God is knowledgeable of all things.
If you have divorced the women, and they have reached their required interim period, then either remain together equitably, or part ways equitably. Do not reconcile with them so you can harm them out of animosity. Whoever does so is doing wickedness to his person. Do not take God's signs lightly; remember God's blessings towards you, and what was sent down to you of the book and the wisdom, He warns you with it. Be conscientious of God and know that God is Knowledgeable in all things.