Onlar dediler ki: Allah, "Ateş tarafından yenen bir kurban getirmedikçe, hiçbir resule inanmamamız konusunda bizden söz aldı." De ki: "Kuşkusuz, benden önce nice resuller açık kanıtlarla ve sizin istediğiniz şeyi getirmişti. Eğer doğru söyleyenlerdenseniz, onları niçin öldürdünüz?"
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ellezine | onlar ki | |
2 | kalu | dediler | قول |
3 | inne | şüphesiz | |
4 | llahe | Allah | |
5 | ahide | and verdi | عهد |
6 | ileyna | bize | |
7 | ella | ||
8 | nu'mine | inanmayalım | امن |
9 | lirasulin | hiçbir elçiye | رسل |
10 | hatta | kadar | |
11 | ye'tiyena | bize getirinceye | اتي |
12 | bikurbanin | bir kurban | قرب |
13 | te'kuluhu | yiyeceği | اكل |
14 | n-naru | ateşin | نور |
15 | kul | de ki | قول |
16 | kad | elbette | |
17 | ca'ekum | size gelmişti | جيا |
18 | rusulun | elçiler | رسل |
19 | min | ||
20 | kabli | benden önce | قبل |
21 | bil-beyyinati | açık delillerle | بين |
22 | ve bil-lezi | ||
23 | kultum | ve bu dediğinizle | قول |
24 | felime | niçin | |
25 | kateltumuhum | onları öldürdünüz | قتل |
26 | in | eğer | |
27 | kuntum | idiyseniz | كون |
28 | sadikine | doğru | صدق |
Onlar derler ki: "Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamayı emretti." De ki: "Benden evvel nice peygamberler en açık deliller ile ve sizin söylediklerinizle geldiler. Eğer doğru insanlar iseniz, niçin onları öldürdünüz?"
(Yahudiler) "Doğrusu Allah bize, (gökten inen) ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir Elçi'ye inanmamamızı emretti." demişlerdi.* De ki: "Size, benden önce apaçık deliller, (özellikle) dediğiniz (konu) ve elçiler elbette gelmişti. Doğruysanız peki onları niçin öldürdünüz?"
Onlar, "Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiyi onaylamamamız konusunda ALLAH bizden söz aldı" diyorlar. De ki: "Benden önce, apaçık delillerle birlikte bu dediğinizi de size getiren elçiler geldi. Sözünüzün eriyseniz niçin onları öldürdünüz?"*
Onlar dediler ki: Allah, "Ateş tarafından yenen bir kurban* getirmedikçe, hiçbir resule inanmamamız konusunda bizden söz aldı." De ki: "Kuşkusuz, benden önce nice resuller açık kanıtlarla ve sizin istediğiniz şeyi getirmişti. Eğer doğru söyleyenlerdenseniz, onları niçin öldürdünüz?"
O sözü söyleyen (Yahudiler) şöyle dediler: "Allah bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe bir elçiye inanmama görevi yükledi." Onlara de ki "Benden önce birçok elçi hem açık belgelerle, hem de bu dediğinizle gelmişti. İddianızda haklı iseniz söyleyin: Onları niye öldürdünüz?"
Şöyle dediler: "Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız buyruğunu, bize Allah verdi!" De ki: "Benden önce de elçiler açık kanıtlarla ve o söylediklerinizle gelmişlerdi. Onları, neden öldürdünüz; eğer doğruyu söylüyorsanız?"
"Allah, yakılarak sunulan bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamızı emretmişti" diyenlere gelince: De ki: "Benden önce de size peygamberler gelmiş, hem hakikatin apaçık belgelerini hem de sözünü ettiğiniz şeyi getirmişlerdi. Peki, madem doğru söylüyordunuz da niçin onları öldürdünüz?"
Onlar şöyle demişlerdi: "Allah bize ant verdi, kendisi bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir resule inanmayacağız." Söyle onlara: "Size benden önce o dediğinizle birlikte açık deliller getiren resuller gelmişti. Peki, madem doğru sözlülerdiniz neden onları katlettiniz?"
"Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi," diyenlere de ki: "Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer, siz doğru idiyseniz, o halde onları ne diye öldürdünüz?"
Allah bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere iman etmememizi emretti. diyenlere de ki: "Size benden önce de bir takım peygamberler apaçık delilleri ve o dediğinizi getirmişti. O halde, eğer doğru söylüyorsanız, onları niçin öldürdünüz?"
"Allah, yakılarak sunulan bir kurban getirmedikçe, hiçbir elçiye inanmamamızı bize emretmiştir" iddiasında bulunanlara gelince, (Ey Peygamber, onlara) de ki: "Benden önce de peygamberler size hakikatin tüm kanıtlarını ve o hakkında konuştuğunuzu getirmişlerdi: Peki, söylediğinizde samimi idiyseniz neden onları katlettiniz?"
Onlar, "Allah, bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti" dediler. De ki: "Benden önce size nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?"
Onlar ki "Allah dediler: bize şöyle and verdi: bize ateşin yiyeceği bir kurban getirinceye kadar hiç bir Resule iman etmiyeceğiz" de ki size benden evvel bir takım Resuller beyyinelerle gelmiş ve o dediğinizi de getirmiş idi ya onları niçin katlettiniz doğru iseniz?
Onlar: "Allah bize, and verdi ki, bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmayalım." dediler. De ki: "Size benden önce açık deliller ve bu dediğinizi de getiren elçiler gelmişti. Eğer doğru idiyseniz niçin onları öldürdünüz?"
"Tanrı bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi" diyenlere de ki: "Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer, siz doğru idiyseniz, o halde onları ne diye öldürdünüz?"
"Hakıykaten, Allah hiç bir peygambere — o, (gökden inecek) ateşin yiyeceği bir kurban getirinceye kadar — iman etmememizi bize emretdi" diyen (Yahudi) ler (e) de ki: "Size benden evvel nice peygamberler apaçık deliller ve mu'cizelerle beraber o dediğinizi de elbet getirmişdi. O halde (sözü) doğru (insan) lar idiniz de onları neye öldürdünüz"?
Doğrusu, ateşin yiyeyceği bir kurban getirmedikçe; hiçbir peygambere inanmamamız için Allah, bize and verdi, diyenlere; benden önce nice peygamberler size apaçık delillerle ve dediğiniz şeylerle geldi. Doğru söylüyorsanız niçin onları öldürdünüz? de.
-Allah, bizden ateşin yediği bir kurban bize getirinceye kadar bir peygambere inanmamamız için söz aldı, diyenlere de ki: -Benden önce size peygamberler apaçık delillerle ve söylediğiniz (mucize) ile gelmişti. Eğer doğru söylüyorsanız/sözünüzde samimi iseniz niçin onları öldürdünüz?
Onlar dediler ki: "Allah, ateşin yakıp kor haline getireceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti." Onlara cevaben de ki: "Benden önce birçok peygamber açık delillerin (mucizelerin) yanında, sizin öne sürdüğünüz kurbanı da getirdiler. Peki sözünüzde tutarlı iseniz, onları niçin öldürdünüz?"
Onlar (Yahudiler) şöyle demişlerdi: "Allah bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir Rasule iman etmememiz konusunda emretti. " De ki: "Benden önce Rasuller açık deliller olarak gelmiş ve de istediğinizi getirmişlerdi. Eğer sözünüzde sadık idiyseniz, niçin onları öldürdünüz?"
Onlar, 'Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda ALLAH bizden söz aldı,' diyorlar. De ki, 'Benden önce, apaçık delillerle birlikte bu dediğinizi de size getiren elçiler geldi. Sözünüzün eriyseniz niçin onları öldürdünüz?'
Allah, bize: "Ateş tarafından yenen bir kurban* getirmedikçe, hiçbir rasule inanmamamızı emretti." dediler. De ki: "Kuşkusuz, benden önce nice rasuller açık kanıtlarla ve sizin istediğiniz şeyi getirmişti. Eğer doğru söyleyenlerdenseniz, onları niçin öldürdünüz?"
Those who said: "God has pledged to us that we should not believe in a messenger unless he brings us an offering which the fire will not devour. " Say: "Messengers have come to you before me with clarity and with what you have said, so why did you kill them if you were truthful"
Those who said: “God has made a covenant with us, that we believe not any messenger until he brings us an offering consumed by fire.” Say thou: “There came to you messengers before me with clear signs, and with what you say; why then did you kill them, if you be truthful?”
Those who say, ‘Allah has made a contract with us that we should not have iman in any Messenger until he brings us a sacrifice consumed by fire. ’ Say, ‘Messengers came to you before me with the Clear Signs and with what you say. So why did you kill them if you are telling the truth?’
It is they who said, "GOD has made a covenant with us that we shall not believe in any messenger, unless he produces an offering that gets consumed by fire." Say, "Messengers before me have come to you with clear proofs, including what you just demanded. Why then did you kill them, if you are truthful?"
Those who said: "God has pledged to us that we should not believe in a messenger unless he brings us an offering which the fire will devour." Say: "Messengers have come to you before me with clarity and with what you have said, so why did you kill them if you were truthful?"
Those who said, "God has pledged to us that we should not acknowledge a messenger unless he brings us an offering which the fire will devour." Say, "Messengers have come to you before me with proof and with what you have said, so why did you fight/kill them if you were truthful?"