Dinlerini oyun ve eğlence edinen, dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak. Hiç kimsenin kazandığı şeyle bir felaket yaşamaması için Kur'an ile uyar. O kimse için Allah'tan başka ne bir veli ne de bir şefaatçi vardır. O, bütün varlığını fidye olarak verse de ondan kabul edilmez. Onlar, kazandıklarından dolayı mahvolan kimselerdir. Onlar için kaynar sudan bir içecek ve can yakıcı bir azap vardır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve zeri | ve bırak | وذر |
2 | ellezine | kimseleri | |
3 | ttehazu | yerine koyan(ları) | اخذ |
4 | dinehum | dinlerini | دين |
5 | leiben | oyun | لعب |
6 | velehven | ve eğlence | لهو |
7 | ve garrathumu | ve aldattığı kimseleri | غرر |
8 | l-hayatu | hayatının | حيي |
9 | d-dunya | dünya | دنو |
10 | vezekkir | ve öğüt ver | ذكر |
11 | bihi | o (Kur'an) ile | |
12 | en | diye | |
13 | tubsele | helake gider | بسل |
14 | nefsun | bir kişi | نفس |
15 | bima | dolayı | |
16 | kesebet | kazandığından | كسب |
17 | leyse | olmaz | ليس |
18 | leha | onun | |
19 | min | ||
20 | duni | başka | دون |
21 | llahi | Allah'tan | |
22 | veliyyun | ne bir dostu | ولي |
23 | ve la | ne de | |
24 | şefiun | bir yardımcısı | شفع |
25 | ve in | ve eğer | |
26 | tea'dil | verse | عدل |
27 | kulle | her türlü | كلل |
28 | adlin | fidyeyi | عدل |
29 | la | ||
30 | yu'haz | kabul edilmez | اخذ |
31 | minha | ondan | |
32 | ulaike | işte onlar | |
33 | ellezine | kimselerdir | |
34 | ubsilu | helake uğrayan(lardır) | بسل |
35 | bima | dolayı | |
36 | kesebu | kazandıklarından | كسب |
37 | lehum | onlar için vardır | |
38 | şerabun | bir içki | شرب |
39 | min | -dan | |
40 | hamimin | kaynar su- | حمم |
41 | ve azabun | ve bir azab | عذب |
42 | elimun | acıklı | الم |
43 | bima | dolayı | |
44 | kanu | olduklarından | كون |
45 | yekfurune | inkar ediyor | كفر |
Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felakete duçar olmaması için Kur'an ile öğüt ver! O kimse için Allah'tan başka ne dost vardır, ne de şefaatçi. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları günahlar yüzünden helake sürüklenmişlerdir. İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.
Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kişileri terk et!* (Yine de) kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin (mahşerde) alıkonmaması için onunla (Kur'an'la) gerçeği hatırlat!* O (inkârcı her nefis) için Allah'tan başka hiçbir dost ve şefaatçı yoktur. (Her nefis), bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez.* Onlar, kazandıkları (günahlar) yüzünden (mahşerde) alıkonulmuş olacaklardır. İnkâr ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.
Dinlerini oyun eğlenceye alanları ve dünya hayatına aldananları bırak. Sen bununla hatırlat ki, bir kişi kazandığının felaketli sonucunu çekmesin. Onun ALLAH'tan başka bir sahibi ve şefaatçisi yoktur. Her türlü fidyeyi verse bile kendisinden kabul edilmez. Bunlar, kazandıklarından dolayı felaketli sonuca uğrayanlardır; inkarları yüzünden kaynar sudan bir içkiyi ve acı verici bir azabı hak etmişlerdir.
Dinlerini oyun ve eğlence edinen, dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak. Hiç kimsenin kazandığı şeyle bir felaket yaşamaması için Kur'an ile uyar. O kimse için Allah'tan başka ne bir veli* ne de bir şefaatçi* vardır. O, bütün varlığını fidye olarak verse de ondan kabul edilmez. Onlar, kazandıklarından dolayı mahvolan kimselerdir. Onlar için kaynar sudan bir içecek ve can yakıcı bir azap vardır.
Dünya hayatına aldanıp oyun ve eğlenceyi kendine din edinenleri bırak* ve onlara Kur'an'dan şunu bildir: Kimsenin yapıp ettiği yakasını bırakmayacak, Allah ile arasına girecek dostu da şefaatçisi de olmayacak, bedel olarak ne verse kabul edilmeyecektir. Ayetleri görmezlikte direnmelerine karşılık bunların kurtulamayacakları şey, kaynar sudan bir içecek ve acıklı bir cezadır.
Dinlerini oyun ve eğlence edinenlere, dünya yaşamı kendilerini aldatmış olanlara aldırış etme. Ve hiç kimsenin kendi kazandıkları yüzünden yıkıma uğramaması için, Onunla hatırlat. Allah'tan başka ayrıca, ne bir dost ne de bir ara bulucu yoktur. Her türlü kurtulmalık verseler de kabul edilmez. İşte onlar, kazandıkları yüzünden yıkıma uğramışlardır. Nankörlük ettikleri için, kaynar sudan bir içecek ve acı bir ceza vardır.
Dünya hayatına dalarak eğlenceyi ve geçici zevklerini din haline getiren kimseleri kendi haline bırak. Fakat şunu da onlara hatırlat ki, her insan işlediklerine karşılık ipotek altına alınacak, ve ne kendisini Allah'a karşı koruyacak, ne de kayıracak kimsesi olacaktır. Ve kendisi için en yüksek fidyeyi verse bile, bu ondan asla kabul edilmeyecektir. İşte bunlardır işlediklerine karşılık ipotek edilecekler; ısrarlı inkarları sebebiyle onlar (gelecek için) yakıp kavurucu bir (umutsuzluk) zehiri içecekler, (geçmiş için) şiddetli bir azap çekecekler.
Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır.
Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kur'an'la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah'tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfre saptıklarından dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azab vardır.
Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatının kendilerini aldattığı kimseleri bırak! Bu vesile ile şunu da ihtar et ki: "Bir kimse yaptıkları yüzünden azabın pençesine düşmeye görsün, o zaman Allah'ın yüce huzurunda O'ndan başka ne bir koruyucu, ne de bir şefaatçi bulunur. Her türlü fidyeyi denkleştirse bile kabul edilmez. Onlar azabın pençesine düşmüş kimselerdir. Nankörlük ettiklerinden dolayı onlara kaynar sudan bir içecek ve gayet acı bir azap vardır.
Dünya hayatının rahatına dalarak eğlenceyi ve geçici zevkleri dinleri haline getiren kimseleri kendi haline bırak; ama bu durumda (onlara) hatırlat ki (ahirette) her insan yaptığı yanlışlardan (ve haksızlıklardan) dolayı rehin tutulacak ve kendisini ne Allaha karşı koruyacak, ne de kayırıp kollayacak bir kimse bulunmayacaktır. Ve düşünülebilecek her türlü fidyeyi vermek istese bile bu kendisinden kabul edilmeyecektir. İşte yaptıkları yanlışlardan dolayı rehin tutulacak olanlar bu (gibi insan)lardır; onlar için (ahirette) yakıcı bir ümitsizlik iksiri vardır ve onları, hakikati inatla inkar ettikleri için şiddetli bir azap beklemektedir.
Dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak. Hiç kimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyete sürüklenmemesi için Kur'an ile öğüt ver. Yoksa ona Allah'tan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi. (Kurtuluşu için) her türlü fidyeyi verse de bu ondan kabul edilmez. İşte onlar kazandıkları yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. Küfre saplanıp kalmalarından dolayı onlara çılgınca kaynamış bir içecek ve elem dolu bir azap vardır.
Bırak o dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatı kendilerini aldatmış bulunan kimseleri de bu vesiyle ile şunu ıhtar et ki bir nefis kendi kesbiyle besalet kabzasına düşmeye görsün o vakıt Allahın huzurı celalinde ona başka ne bir sahabet eden bulunur ne bir şefaat, her dürlü fidyeyi denkleştirse bile kabul edilmez, onlar azabın kabzai besaletine teslim olunmuş kimselerdir, nankörlük ettiklerinden dolayı onlara sade hamimden bir şerab ve elim bir azab vardır
Bırak o dinlerini oyun, eğlence yerine koyan ve dünya hayatının aldattığı kimseleri de, sen o (Kur'an) ile (şunu) hatırlat ki, bir kişi, yaptığı işin eline teslim edilmeye görsün, (yoksa) Allah'tan başka onun ne bir dostu, ne de bir yardımcısı olmaz. (Amelinin elinden kurtulmak için) her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte onlar, kazandıklarının eline teslim edilmişlerdir. Onlar için kaynar sudan bir içki ve inkarlarından dolayı da acı bir azab vardır!
Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kuran'la) hatırlat ki, bir nefs kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Tanrı'dan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfretmelerinden dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azab vardır.
Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen, kendilerini dünya hayaatı aldatmış bulunan kimseleri (öylece haaline) bırak. Sen yalınız onunla (Kur'an ile) va'z et ki hiç bir kimse kazandığı (günah) yüzünden helake sürüklenib atılmasın. Ona Allahdan ne bir yar, ne de bir şefaatçi yokdur. O, bütün varını fidye olarak verse yine ondan alın (ıb kabul olun) maz. Onlar (dünyada) kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. Küfr-ü inkar etmekde oldukları (hakıykatler) den dolayı kaynar su ve acıklı azab onlar içindir.
Bırak o dinlerini oyun ve eğlence edinenleri; dünya hayatının aldattığı kimseleri. Sen, onunla öğüy ver ki Allah'tan başka dostu ve şefaatçısı olmayan bir kimse; kazandığından ötürü yok olmasın. O, bütün varını fidye olarak verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıklarından ötürü yok olanlardır. Küfür edegeldiklerinden dolayı onlara, kaynar sudan içecek ve elim bir azab vardır.
Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak; sen Kur'an ile, kişinin, kendi kazancı yüzünden, Allah'tan başka bir dost ve şefaatçinin bulunmadığı ahirette tehlikeye düşmemesi için öğüt ver. Zira o kişi, bütün varlığını fidye olarak verse bile, kendisinden alınıp kabul edilmez. İşte bunlar, kendi kazandıkları yüzünden tehlikeye girmiş kimselerdir. Kafir olmaları dolayısıyla onlar için kaynar bir içecek ve acı bir azap vardır.
Dinlerini bir oyuncak ve eğlence haline getiren, kendilerini dünya hayatı aldatmış olan kimseleri kendi hallerine bırak!Sen yalnız Kur'an ile va'z et ki, Allah'tan başka yardımcısı ve şefaatçisi bulunmayan hiçbir nefis, işlediği günahlar yüzünden helake teslim edilmesin. O, her türlü fidyeyi denkleştirse bile, yine ondan kabul edilmez. İşledikleri günahları yüzünden helake sürüklenenler, mahvolanlar, işte bunlardır. İnkarlarından dolayı onlara kaynar sudan bir içecek ve acı veren bir azap vardır.
Dinlerini bir oyun ve eğlence edinmiş, kendilerini dünya hayatının aldatmış olduğu kimseleri, kendi hallerine bırak. Ancak bununla beraber hatırlat ki; bir nefs, yaptıkları sonucu helake düşmesin! Onun Allah dunundan ne bir Veliyy'i ve ne de bir şefaatçisi olmaz.. . Her fidyeyi verse de, ondan alınmaz! İşte bunlar yaptıklarının getirisi yüzünden rehin tutulacak olanlardır. . . Onlar için yakıcı bir içecek ve hakikat bilgisini inkar etmeleri nedeniyle de acı bir azap vardır.
Dinlerini oyun eğlenceye alanları ve dünya hayatına aldananları bırak. Sen bununla (Kuran'la) hatırlat ki, bir kişi kazandığının felaketli sonucunu çekmesin. Onun ALLAH'tan başka bir Sahibi ve Şefaatçisi yoktur. Her türlü fidyeyi verse bile kendisinden kabul edilmez. Bunlar, kazandıklarından dolayı felaketli sonuca uğrayanlarlardır; inkarları yüzünden kaynar sudan bir içkiyi ve acı verici bir azabı hakketmişlerdir
Dinlerini oyun ve eğlence edinen, dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak. Hiçbir kimsenin kazandığı şeyle bir felaket yaşamaması için onunla* uyar. O kimse için Allah'tan başka ne bir veli ne de bir şefaatçi vardır. O, bütün varlığını fidye olarak verse de ondan kabul edilmez. Onlar, kazandıklarından dolayı mahvolan kimselerdir. Gerçeği yalanlayarak nankörlük etmelerinden dolayı onlar için kaynar sudan bir içecek ve can yakıcı bir azap vardır.
Leave alone those who have taken their system as fun and games, and this worldly life has tempted them. And remind with it that a soul will suffer for what it has earned, it will not have besides God any supporter nor intercessor; and even if it brings all justice, none will be accepted from it. These are the ones who have suffered with what they have earned; for them will be a boiling drink, and a painful retribution for what they had rejected.
And leave thou those who take their doctrine as play and diversion, and whom the life of this world has deluded; and remind thou with it lest a soul be given up to destruction for what it earned; it has not, besides God, ally or intercessor. And though it offer in compensation every equivalence, it will not be accepted from it: those are they who are given up to destruction for what they earned; they have scalding water and a painful punishment for what they denied.
Say: ‘Are we to call on something besides Allah which can neither help nor harm us, and to turn on our heels after Allah has guided us, like someone the shaytans have lured away in the earth, leaving him confused and stupefied, despite the fact that he has companions calling him to guidance, saying, "Come with us!"?’ Say: ‘Allah's guidance, that is true guidance. We are commanded to submit as Muslims to the Lord of all the worlds,
You shall disregard those who take their religion in vain, as if it is a social function, and are totally absorbed in this worldly life. Remind with this (Quran), lest a soul may suffer the consequences of its evil earnings. It has none beside GOD as a Lord and Master, nor an intercessor. If it could offer any kind of ransom, it would not be accepted. They suffer the consequences of the evil works they earn; they have incurred hellish drinks, and a painful retribution because of their disbelief.
Leave alone those who have taken their system for play and distraction, and this worldly life has tempted them. And remind with it that a soul will suffer for what it has earned, it will not have besides God any supporter nor intercessor; and even if it brings all justice, none will be accepted from it. These are the ones who have suffered with what they have earned; for them will be a boiling drink, and a painful retribution for what they had rejected.
Leave alone those who have taken their system as a game and diversion, and this worldly life has tempted them. Remind with it that a person will suffer for what s/he has earned, s/he will not have besides God any supporter nor intercessor; and even if s/he offers every ransom, none will be accepted from it. These are the ones who have suffered with what they have earned; for them will be a boiling drink, and a painful retribution for what they had rejected.