Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Senin, yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Seni, razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Bundan böyle yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Ve siz de nerede olursanız olun, yüzlerinizi o tarafa çevirin. Kitap verilenler, onun Rabb'lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.

قَدْ نَرٰى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَٓاءِۚ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضٰيهَاۖ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۜ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُۜ وَاِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ لَيَعْلَمُونَ اَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ
Kad nera tekallube vechike fis semai, fe le nuvelliyenneke kıbleten terdaha, fe velli vecheke şatral mescidil haram, ve haysu ma kuntum fe vellu vucuhekum şatrah, ve innellezine utul kitabe le ya'lemune ennehul hakku min rabbihim ve mallahu bi gafilin amma ya'melun.
#kelimeanlamkök
1kadelbette
2neragörüyoruzراي
3tekallubeçevrilip durduğunuقلب
4vechikeyüzününوجه
5fidoğru
6s-semaigöğeسمو
7felenuvelliyennekeelbette seni döndüreceğizولي
8kibletenbir kıbleyeقبل
9terdahahoşlanacağınرضو
10fevelli(Bundan böyle) çevirولي
11vechekeyüzünüوجه
12şetratarafınaشطر
13l-mescidiMescid-iسجد
14l-haramiHaram'aحرم
15ve haysuve neredeحيث
16ma
17kuntumolursanızكون
18fevelluçevirinولي
19vucuhekumyüzleriniziوجه
20şetrahuo yöneشطر
21ve inneşüphesiz
22ellezinekimseler
23utuverilenاتي
24l-kitabekitapكتب
25leyea'lemuneelbette bilirlerعلم
26ennehubunun
27l-hakkubir gerçek olduğunuحقق
28min-nden
29rabbihimRableri-ربب
30ve madeğildir
31llahuAllah
32bigafilinhabersizغفل
33amma-ndan
34yea'meluneonların yaptıkları-عمل
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Biz, yüzünü göğe doğru çevirdiğini görüyoruz. İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Siz de hepiniz, nerede olursanız olunuz, yüzlerinizi o tarafa doğru çeviriniz. Şüphesiz kitap ehli, Peygamberin, Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilir. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Yüzünü göğe çevirişini (haber beklediğini) elbette görüyoruz.* Elbette seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir! Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzlerinizi onun tarafına çevirin! Şüphesiz ki kendilerine kitap verilmiş olanlar, onun Rablerinden (gelen) gerçek olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Seni, hoşlanacağın bir kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Sınırlanmış Mescid'e çevir. Nerede olursanız olun yüzlerinizi o yöne çevirin. Kuşkusuz, kendilerine kitap verilenler, bunun Efendi'lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. ALLAH onların yaptığından gafil değildir.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Senin, yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Seni, razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Bundan böyle yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Ve siz de nerede olursanız olun, yüzlerinizi o tarafa çevirin. Kitap verilenler, onun Rabb'lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    (Ey Nebi,) Yüzünün sık sık göğe döndüğünü görüyoruz. Seni istediğin kıbleye elbette çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir! (Müminler! Siz de) Nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü onun tarafına çevirin! Kendilerine kitap verilenler iyi bilirler ki bu, Sahiplerinin (Rablerinin) gerçek hükmüdür. Yaptıkları hiçbir şey, Allah'a gizli kalmaz.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Yüzünü, çok kez gökyüzüne çevirip durduğunu görüyoruz. Artık, hoşlanacağın bir kıbleye, seni kesinlikle çevireceğiz. Bundan böyle, yüzünü, Kutsal Yakarış Evi yönüne çevir. Nerede olursanız, yüzünüzü, o yöne çevirin. Aslında, kitap verilenler, bunun, Efendilerinden bir gerçek olduğunu kesin olarak bilirler. Allah, onların yaptıklarından zaten habersiz değildir.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Biz senin yüzünü gökyüzüne çevirip durduğunu görüyorduk. İşte şimdi seni kesinlikle razı olacağın bir kıbleye döndürüyoruz: Artık yüzünü Mescid-i Haram'dan yana çevir! Siz de nerede olursanız olunuz yönünüzü o yana çeviriniz! Kendilerine daha önce vahiy emanet edilmiş olanlar, bu emrin Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu iyi bilirler: Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Biz senin, yüzünün ha bire göğe doğru çevrildiğini elbette görüyoruz. Hoşlanacağın bir kıbleye seni elbette döndüreceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Nerede olsanız yüzünüzü Mescid-i Haram yönüne döndürün. Kendilerine kitap verilenler, onun, Rablerinden bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapıp ettiklerinden habersiz değildir.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Biz, senin yüzünü çok defa göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Şimdi elbette seni hoşnud olacağın kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Her nerede bulunursanız, yüzünüzü onun yönüne çevirin. Şüphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartışmasız bunun Rablerinden bir gerçek (hak) olduğunu elbette bilirler. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Gerçekten yüzünün gök yüzünde aranıp durduğunu görüyoruz. Artık gönlünü ferah tut, seni hoşnut olacağın bir kıbleye yönelteceğiz. Haydi yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir! Siz de ey insanlar, nerede bulunursanız, yüzünüzü o yana doğru çeviriniz. Kendilerine kitap verilmiş olanlar da şüphesiz onun, Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu kesinlikle bilirler. Allah, onların yaptıklarından ve yapacaklarından habersiz değildir.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Biz, (ey Peygamber) senin sık sık yüzünü (bir kılavuz arayışı içinde) göğe çevirdiğini görüyoruz: ve şimdi seni tam tatmin edecek bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram'a çevir; ve siz, hepiniz, nerede olursanız olun, yüzünüzü (namaz esnasında) o yöne döndürün. Doğrusu, daha önce kendilerine vahiy tevdi edilmiş olanlar, bu emrin Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu çok iyi bilirler; ve Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    (Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    hakikaten yüzünün Semada aranıp durduğunu görüyoruz, artık müsterih ol: seni hoşnud olacağın bir Kıbleye memur edeceğiz, haydi yüzünü Mescidi Harama doğru çevir, siz de -ey mü'minler- nerede bulunsanız yüzünüzü ona doğru çeviriniz; kendilerine kitab verilmiş olanlar da her halde bilirler ki o rablarından gelen haktır ve Allah onların yaptıklarından ve yapacaklarından gafil değildir

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    (Ey Muhammed), biz senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu (gökten haber beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşlanacağın bir kıbleye döndüreceğiz. (Bundan böyle) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Nerede olursanız, yüzlerinizi o yöne çevirin. Kitap verilenler, bunun Rableri tarafından bir gerçek olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Gültekin Onan

    Yüzünü göğe çevirip durduğunu (tekallube) görüyoruz. Seni, hoşlanacağın / hoşnud olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Kutsal Mescid'e / Mescid-i Haram yönüne çevir. Nerede olursanız olun yüzlerinizi o yöne çevirin. Kuşkusuz, kendilerine kitap verilenler, bunun rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. Tanrı, yaptıklarınızdan gafil değildir.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Biz, yüzünü (vahye intizaar ve iştiyakından) çok kerre göğe doğru evirib çevirdiğini muhakkak görüyoruz. Şimdi seni herhalde hoşnud olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (Namazda) yüzünü artık Mescid-i haram tarafına (Ka'be semtine) çevir. (Ey Müminler,) siz de nerede bulunursanız (namazda) yüzlerinizi o yana döndürün. Şüphe yok ki kendilerine Kitab verilenler bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu pek iyi bilirler. Allah onların yapacaklarından gaafil değildir.

  • İbni Kesir

    Doğrusu biz, yüzünün semaya doğru çevrilip durduğunu görüyoruz. Şimdi seni hoşnud olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Nerede bulunursanız bulunun, yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphesiz ki, kendilerine kitab verilenler bunun Rablarından gelen bir gerçek olduğunu bilirler. Allah, onların yaptıklarından gafil değildir.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    (Ey Muhammed) Yüzünü semaya çevirip durduğunu görüyoruz. Seni hoşnut olacağın kıbleye çeviriyoruz. Yüzünü Mescid-i Haram'a çevir. Nerede bulunursanız bulunun yüzlerinizi o yöne çevirin. Kitap ehli, bunun Rab'lerinden gelen bir hak olduğunu çok iyi bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Elbette ilahi buyruğu bekleyerek yüzünün semada aranıp durduğunu görüyoruz. Artık müsterih ol, işte memnun olacağın kıbleye seni yöneltiyoruz! Haydi yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir! Siz de ey müminler, nerede olursanız olunuz yüzünüzü oraya doğru çevirin! Kendilerine kitap verilmiş olanlar, kıbleyi çevirmenin gerçekten Rab'leri tarafından olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Biz, vechinin semada takallüb ettiğini (Hakk'ı müşahede aleminde halden hale girdiğini) görmekteyiz. ("Hakk'ın vechi ne yana dönersen orada" gerçeğince, niçin illa Kudüs'e bağlı kalayım, İbrahim'le davet ettiği Kabe varken, düşüncesi. ) Artık seni razı olacağın bir kıbleye elbette döndüreceğiz. O halde vechini (yüzünü - Hakk'ı müşahedeni) Mescid-i Haram'a (Kabe - içi mutlak yokluk - gayb olana) döndür. Ve nerede olursanız olunuz "vech"lerinizi O'nun tarafına döndürün. Muhakkak ki kendilerine Kitap (hakikat ve Sünnetullah bilgisi) verilenler bilirler ki o, Rablerinden bir HAK'tır! Allah onların hakikatleri olarak, yaptıklarından gafil değildir.

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Seni, hoşlanacağın bir kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Kutsal Mescid'e çevir. Nerede olursanız olun yüzlerinizi o yöne çevirin. Kuşkusuz, kendilerine kitap verilenler, bunun Rab'lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. ALLAH onların yaptığından gafil değildir.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Senin, yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Seni, razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Bundan böyle yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Ve siz de nerede olursanız olun, yüzlerinizi o tarafa çevirin. Kitap verilenler, onun Rabb'lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.

  • Progressive Muslims

    We see the shifting of thy face towards the sky; We will thus set for you a focal point that will be pleasing to you: "You shall set yourself towards the Restricted Temple; and wherever you may be, you shall all set yourselves towards it. " Those who have been given the Scripture know it is the truth from their Lord. And God is not unaware of what you do.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    We have seen the turning of thy face towards the sky, and We will turn thee towards a course that will satisfy thee. So direct thou thy face towards the inviolable place of worship. And wheresoever you be, direct your faces towards it; and those given the Writ know that it is the truth from their Lord, and God is not unmindful of what they do.

  • Aisha Bewley

    We have seen you looking up into heaven, turning this way and that, so We will turn you towards a direction which will please you. Turn your face, therefore, towards the Masjid al-Haram. Wherever you all are, turn your faces towards it. Those given the Book know it is the truth from their Lord. Allah is not unaware of what they do.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    We have seen you turning your face about the sky (searching for the right direction). We now assign a Qiblah that is pleasing to you. Henceforth, you shall turn your face towards the Sacred Masjid. Wherever you may be, all of you shall turn your faces towards it. Those who received the previous scripture know that this is the truth from their Lord. GOD is never unaware of anything they do.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    We see the shifting of your face towards the heaven; We will thus set for you a focal point that will be pleasing to you: "You shall set yourself towards the Restricted Temple; and wherever you may be, you shall all set yourselves towards it." Those who have been given the Book know it is the truth from their Lord. And God is not unaware of what you do.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    We see the shifting of your face towards the sky; We will thus set for you a focal point that will be pleasing to you, "You shall set yourself towards the Restricted Temple; and wherever you may be, you shall all set yourselves towards it." Those who have been given the book know it is the truth from their Lord. God is not oblivious of what you do.