Bizimle karşılaşmayı ummayanlara, ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman, onlar: "Ya bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir." dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem olacak şey değildir. Ben, ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabb'ime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | ne zaman ki | |
2 | tutla | okunduğunda | تلو |
3 | aleyhim | onlara | |
4 | ayatuna | ayetlerimiz | ايي |
5 | beyyinatin | apaçık bir şekilde | بين |
6 | kale | derler | قول |
7 | ellezine | kimseler | |
8 | la | ||
9 | yercune | ummayanlar | رجو |
10 | lika'ena | bize kavuşmayı | لقي |
11 | 'ti | getir | اتي |
12 | bikur'anin | bir Kur'an | قرا |
13 | gayri | başka | غير |
14 | haza | bundan | |
15 | ev | veya | |
16 | beddilhu | bunu değiştir | بدل |
17 | kul | de ki | قول |
18 | ma | ||
19 | yekunu | (sözkonusu) olamaz | كون |
20 | li | benim | |
21 | en | ||
22 | ubeddilehu | onu değiştirmem | بدل |
23 | min | ||
24 | tilka'i | tarafımdan | لقي |
25 | nefsi | kendi | نفس |
26 | in | ||
27 | ettebiu | ben uyuyorum | تبع |
28 | illa | ancak | |
29 | ma | ||
30 | yuha | vahyedilene | وحي |
31 | ileyye | bana | |
32 | inni | şüphesiz ben | |
33 | ehafu | korkarım | خوف |
34 | in | ||
35 | asaytu | karşı gelirsem | عصي |
36 | rabbi | Rabbime | ربب |
37 | azabe | azabından | عذب |
38 | yevmin | bir günün | يوم |
39 | azimin | büyük | عظم |
Ayetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir" dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştiremem. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Doğrusu, Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."
Onlara ayetlerimiz açıkça tilavet edildiği (okunup aktarıldığı) zaman, (öldükten sonra) bizimle karşılaşmayı ummayanlar (ahirete inanmayanlar), "Ya bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir!" dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam.* Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım."*
Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!" derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahiy edilene uyarım. Efendime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."
Bizimle karşılaşmayı ummayanlara, ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman, onlar: "Ya bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir." dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem olacak şey değildir. Ben, ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabb'ime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."
Âyetlerimiz, biri diğerini açıklayacak şekilde (küme halinde) yan yana getirilip okununca, bizimle karşılaşmayı umursamayanlar derler ki "Bize başka bir kur'an (küme)* getir ya da bunun içeriğini değiştir." De ki "Onu kendiliğimden değiştirmeye yetkim yoktur. Ben sadece bana bildirilen vahye uyarım. Eğer Rabbime karşı gelirsem büyük bir günün azabından korkarım."
Oysa ayetlerimiz onlara açık kanıtlarla okunduğunda, Bize kavuşacaklarını düşünmeyenler, şöyle dediler: "Bundan başka bir Kur'an getir veya Onu değiştir!" De ki: "Onu, benim değiştirmem olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana bildirilene bağlı kalırım. Kuşkusuz, Efendime karşı gelirsem, Büyük Gün'ün cezasından korkarım!"
Bir de ne zaman hakikatin apaçık kanıtları olan ayetlerimiz onlara okunsa, huzurumuza çıkacak yüzü olmayan o kimseler derler ki: "Git, bize bundan başka bir hitab getir, ya da onda değişiklik yap!" (Ey Peygamber)! De ki: "Onu kendime göre değiştirmem olacak şey değil. Ben yalnızca bana vahyedilene uyarım: çünkü ben Rabbime karşı gelecek olursam, korkunç bir Gün'ün azabından korkarım."
Ayetlerimiz onlara açık seçik parçalar halinde okunduğu zaman, bize ulaşmayı ummayanlar şöyle dediler: "Bundan başka bir Kur'an getir yahut bunu değiştir." De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkuya düşerim."
Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki: "Bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir." De ki: "Benim onu kendi nefsimin bir öngörmesi olarak değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem, gerçekten ben, büyük günün azabından korkarım."
Böyle iken ayetlerimiz birer açık delil olarak karşılarında okunduğu zaman Bize kavuşmayı arzu etmeyenler: "Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir!" dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir! Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Rabbime isyan edersem şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım."
Ve (hal böyleyken:) ne zaman ayetlerimiz bütün açıklığıyla kendilerine okunup ulaştırılsa, o Bizim huzurumuza çıkacaklarına inanası gelmeyen kimseler, "Bize bundan başka bir söylem/bir öğreti getir; ya da bunu değiştir" diyecek olurlar. (Ey Peygamber) de ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem olacak şey değil; ben ancak bana vahyedilene uyarım. Bakın, (bu konuda) Rabbime baş kaldıracak olursam, dehşet veren o (Büyük) Gün (gelip çattığında) azabın (beni bulmasın)dan korkarım!"
Ayetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, "Ya (bize) bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir" dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım."
Böyle iken ayetlerimiz birer beyyine olarak karşılarında okunduğu zaman likamızı arzu etmiyenler "bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir" dediler, de ki, onu kendiliğimden değiştirmekliğim benim için olacak şey değildir, ben ancak bana vahyolunana ittiba' ederim; ben, rabbıma isyan edersem şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman, bizimle buluşmayı ummayanlar: "Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir." derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben sadece bana vahyolunana uyarım. Şayet ben Rabbime karşı gelirsem, büyük bir günün azabından korkarım."
Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda, bizimle karşılaşmayı ummayanlar derler ki: "Bundan başka bir Kuran getir veya onu değiştir." De ki: "Benim onu kendi nefsimin bir öngörmesi olarak değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer rabbime isyan edersem, gerçekten ben, büyük günün azabından korkarım."
Ayetlerimiz onlara, apaçık deliller (i muhtevi) olarak, okunduğu zaman (öldükden sonra) bize kavuşmayı ummayan onlar (o müşrikler): "Ya (bize) bundan başka bir Kur'an getir, yahud onu değişdirl" dedi (ler). Deki: "Onu kendiliğimden değişdirmem benim için olmayacak şeydir. Ben, vahy olunagelenden başkasına tabi olmam. Eğer Rabbime isyan edersem şübhesiz büyük günün azabından korkarım".
Ayetlerimiz onlara açık açık okununca; Bizimle karşılaşmayı ummayanlar: Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir, dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem olmaz. Ben, ancak bana vahyolunana uyarım. Ben, Rabbıma karşı gelirsem; büyük bir günün azabından korkarım.
Ayetlerimiz açık açık onlara okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar: -Bundan başka bir Kur'an getir ya da bunu değiştir, dediler. De ki: -O'nu kendi arzuma göre değiştirmem mümkün değildir. Ben, sadece bana vahyedilene uyarım. Ben eğer Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım.
Böyle iken, ayetlerimiz kendilerine, açık deliller halinde okunduğunda, ahirette huzurumuza varacaklarını ummayanlar,"Bize bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir!" derler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem asla olacak bir şey değil. Çünkü ben sadece bana vahyedilene tabi olurum ve eğer sizin arzunuza uyar da Rabbime isyan edersem, o müthiş günün azabından korkarım."
İşaretlerimiz onlara apaçık deliller olarak okunduğunda, rücu ederek hakikatleri olan Esma'nın farkındalığına ermeyeceklerini sananlar: "Bundan başka bir Kur'an getir yahut Onu değiştir" dediler.. . De ki: "Onu nefsim tarafımdan değiştirmem benim için olacak şey değildir. . . Ben ancak bana vahyolunana tabi olurum. . . Eğer Rabbime isyan edersem muhakkak ki ben o çok şiddetli sürecin azabından korkarım. "
Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, 'Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!,' derler. De ki: 'Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahyedilene uyarım. Rabbime karşı gelirsem, büyük gününazabından korkarım.'
Bizimle karşılaşmayı ummayanlara, ayetlerimiz açıkça okunduğu zaman, onlar: " Ya bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir. " dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem olacak şey değildir. Ben, ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabb'ime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."
And when Our clear revelations are recited to them, those who do not wish to meet Us said: "Bring a Quran other than this, or change it!" Say: "It is not for me to change it from my own accord, I merely follow what is inspired to me. I fear if I disobey my Lord the retribution of a great day!"
And when Our proofs are recited to them as clear signs, those who look not for the meeting with Us say: “Bring thou a Qur’an other than this; or change thou it.” Say thou: “It is not for me to change it of my own accord. I follow only what is revealed to me. I fear, if I should disobey my Lord, the punishment of a tremendous day.”
When Our Clear Signs are recited to them, those who do not expect to meet Us say, ‘Bring a Qur’an other than this one or change it. ’ Say: ‘It is not for me to change it of my own accord. I follow nothing except what is revealed to me. I fear, were I to disobey my Lord, the punishment of a Dreadful Day.’
When our revelations are recited to them, those who do not expect to meet us say, "Bring a Quran other than this, or change it!" Say, "I cannot possibly change it on my own. I simply follow what is revealed to me. I fear, if I disobey my Lord, the retribution of an awesome day.",
And when Our clear revelations were recited to them, those who do not wish to meet Us said: "Bring a Qur'an other than this, or change it!" Say: "It is not for me to change it of my own accord, I merely follow what is inspired to me. I fear, if I disobeyed my Lord, the retribution of a great Day!"
When Our clear signs are recited to them, those who do not wish to meet Us said, "Bring a Quran other than this, or change it!" Say, "It is not for me to change it from my own accord, I merely follow what is inspired to me. I fear if I disobey my Lord the retribution of a great day!"