Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmayan; Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din'i, din edinmeyen kimselerle, üstünlüğünüzü kabul ettirinceye, kendi elleriyle size belli bir cizye verinceye kadar savaşın.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | katilu | savaşın | قتل |
2 | ellezine | kimselerle | |
3 | la | ||
4 | yu'minune | inanmayan | امن |
5 | billahi | Allah'a | |
6 | ve la | ve | |
7 | bil-yevmi | gününe | يوم |
8 | l-ahiri | ahiret | اخر |
9 | ve la | ve | |
10 | yuharrimune | haram saymayanlarla | حرم |
11 | ma | ne ki | |
12 | harrame | haram kıldı | حرم |
13 | llahu | Allah | |
14 | ve rasuluhu | ve Elçisi | رسل |
15 | ve la | ||
16 | yedinune | ve din edinmeyenlerle | دين |
17 | dine | dini | دين |
18 | l-hakki | gerçek | حقق |
19 | mine | ||
20 | ellezine | kendilerine | |
21 | utu | verilenlerden | اتي |
22 | l-kitabe | Kitap | كتب |
23 | hatta | zamana kadar | |
24 | yua'tu | verecekleri | عطو |
25 | l-cizyete | cizye | جزي |
26 | an | ||
27 | yedin | elleriyle | يدي |
28 | vehum | onlar | |
29 | sagirune | küçülerek (boyun eğerek) | صغر |
Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Peygamber'inin haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, boyun büküpkendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşınız.
Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Elçisinin haram kıldığını haram saymayan ve gerçek dini din edinmeyen kişilerle, küçülerek elden (peşin) cizye* verinceye kadar savaşın!*
Kendilerine kitap verilenler arasından, ALLAH'ı ve ahiret gününü onaylamayan, ALLAH'ın ve elçisinin yasakladığını yasaklamayan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle tazminat ödeyinceye kadar savaşın.*
Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmayan; Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din'i, din edinmeyen kimselerle, üstünlüğünüzü kabul ettirinceye, kendi elleriyle size belli bir cizye* verinceye kadar savaşın.*
Kendilerine Kitap verilmiş kimselerden Allah'a ve ahiret gününe inanıp güvenmeyen*, Allah'ın yani onun kitabının haram saydığını haram saymayan* ve bu doğru dini* din edinmeyen kimselerle, küçük düşüp o cezayı* elleriyle verecek hale gelinceye kadar savaşın.*
Kitap verilenlerden, Allah'a ve Sonsuz Yaşam Günü'ne inanmayan, Allah'ın ve O'nun elçisinin yasakladığını yasak saymayan ve gerçek dini din edinmeyenlerle, kendi elleriyle vergi verinceye dek savaşın.
Kendilerine (daha) önceden kitap verilen zümreden Allah'a da ahiret gününe de (gerçek anlamda) inanmayan, Allah ve O'nun Elçisi'nin yasakladığını yasak saymayan ve hak dini tek din olarak benimsemeyen kimselerle, teslim olmuş bir halde güvenlik vergisini kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve resulünün yasakladığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, boyun eğerek kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın.
Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram ettiğini haram tanımayan ve hak dinini din edinmeyenlere küçülmüş oldukları halde kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!
(Ve) kendilerine (çok önceden) vahiy bahşedilmiş olduğu halde (gerçek anlamda) Allaha da, ahiret gününe de inanmayan, Allah ve Onun Elçisinin yasakladığını yasak saymayan, ve böylece (Allahın onlar için din olarak seçtiği) hak dini din olarak benimseyip ona uymayan kimselerle savaşın; ta ki, (savaş yoluyla) baş eğdirilip kendi elleriyle bağışıklık vergisi ödeyinceye kadar.
Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.
O kendilerine kitab verilenlerden oldukları halde ne Allaha ne Ahıret gününe inanmıyan, Allahın ve Resulünün haram ettiğini haram tanımıyan, ve hak dinini din edinmiyen kimselere küçülmüş oldukları halde elden cizye verecekleri hale kadar harbedin
Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Elçisinin haram kıldığını haram saymayan ve gerçek dini din edinmeyen kimselerle, küçül(üp boyun eğ)erek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın.
Kendilerine kitap verilenlerden, Tanrı'ya ve ahiret gününe inanmayan, Tanrı'nın ve Resülü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (islamı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Kendilerine kitab verilenlerden ne Allaha, ne ahiret gününe inanmayan, Allahın ve peygamberinin haraam etdiği şeyleri haram tanımayan, hak dinini din olarak kabul etmeyen kimselerle, zelil ve hakıyr kendi el (ler) iyle cizye verecekleri zamana kadar, muhaarebe edin.
Kitab verilmiş olanlardan; Allah'a da, ahiret gününe de inanmayan, Allah ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan ve hak din edinmeyenlerle -boyun eğip kendi elleriyle cizye verinceye kadarsavaşın.
Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve resulünün haram kıldığı şeyleri haram kabul etmeyip, hak dini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın!
Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde, Allah'a da, ahiret gününe de iman etmeyen, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan, hak dinini din olarak benimsemeyen kimselerle zelil bir vaziyette tam bir itaatle, cizye verinceye kadar savaşın.
BİLGİ (kitap) verilenlerden, Allah'a ve gelecekte (ölüm ötesi) yaşayacakları sürece iman etmeyen, Allah'ın ve Rasulünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din anlayışını (Hakikat ve Sünnetullah Bilgilerini) din edinmeyenlerle, aşağılanmış olarak kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Kendilerine kitap verilenler arasından, ALLAH'a ve ahiret gününe inanmıyan, ALLAH'ın ve elçisinin yasakladığını yasaklamıyan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle vergi verinceye kadar savaşın.
Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmayan; Allah'ın ve Rasul'ünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din'i, din edinmeyen kimselerle, üstünlüğünüzü kabul ettirinceye, kendi elleriyle size cizye* verinceye kadar savaşın.
Fight those who do not believe in God or the Last Day, and they do not forbid what God and His messenger have forbidden, and they do not uphold the system of truth; from among the people who have been given the Scripture; until they pay the fine, willingly or unwillingly.
Fight those who believe not in God or the Last Day, and make not unlawful what God and His messenger have made unlawful, and adhere not to the doctrine of truth among those given the Writ, until they make reparation under supervision when they are brought low.
Fight those of the people who were given the Book who do not have iman in Allah and the Last Day and who do not make haram what Allah and His Messenger have made haram and do not take as their deen the deen of Truth, until they pay the jizya with their own hands in a state of complete abasement.
You shall fight back against those who do not believe in GOD, nor in the Last Day, nor do they prohibit what GOD and His messenger have prohibited, nor do they abide by the religion of truth - among those who received the scripture - until they pay the due tax, willingly or unwillingly.
Fight those who do not believe in God or the Last Day, nor do they restrict what God and His messenger have restricted, nor do they uphold the system of truth; from among the people who have been given the Book; until they pay the reparation, willingly or unwillingly, and they are subdued.
Fight those who do not acknowledge God nor the Last day among the people who received the book; they do not forbid what God and His messenger have forbidden, and they do not uphold the system of truth; until they pay the reparation, in humility.*