Biz sana, kendinden önceki Kitap'ı tasdik eden, onu düzenleyen bu Kitap'ı hakk olarak indirdik. O halde, aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Ve sakın sana gelen hakkı bırakıp onların hevalarına uyma. Ve Biz, sizin her biriniz için, bir şeriat ve yöntem belirledik. Allah dileseydi, sizi tek tip bir topluluk yapardı. Ancak sizlere verdiği ile sizi sınıyor. O halde hayırlarda yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Allah, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri bildirecektir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve enzelna | ve indirdik | نزل |
2 | ileyke | sana | |
3 | l-kitabe | Kitabı | كتب |
4 | bil-hakki | gerçekle | حقق |
5 | musaddikan | doğrulayıcı | صدق |
6 | lima | bulunan | |
7 | beyne | بين | |
8 | yedeyhi | ellerinde | يدي |
9 | mine | ||
10 | l-kitabi | Kitabı | كتب |
11 | ve muheyminen | ve kollayıp koruyucu olarak | همن |
12 | aleyhi | onu | |
13 | fehkum | artık hükmet | حكم |
14 | beynehum | onların aralarında | بين |
15 | bima | ile | |
16 | enzele | indirdiği | نزل |
17 | llahu | Allah'ın | |
18 | ve la | ||
19 | tettebia' | ve uyma | تبع |
20 | ehva'ehum | onların keyiflerine | هوي |
21 | amma | ||
22 | ca'eke | sana gelen | جيا |
23 | mine | ||
24 | l-hakki | gerçek(ten ayrılıp) | حقق |
25 | likullin | her biriniz için | كلل |
26 | cealna | belirledik | جعل |
27 | minkum | sizden | |
28 | şir'aten | bir şeri'at | شرع |
29 | ve minhacen | ve bir yol | نهج |
30 | velev | ve eğer | |
31 | şa'e | isteseydi | شيا |
32 | llahu | Allah | |
33 | lecealekum | hepinizi yapardı | جعل |
34 | ummeten | ümmet | امم |
35 | vahideten | bir tek | وحد |
36 | velakin | fakat | |
37 | liyebluvekum | sizi sınamak istedi | بلو |
38 | fi | ||
39 | ma | ile | |
40 | atakum | size verdiği | اتي |
41 | festebiku | öyleyse koşun | سبق |
42 | l-hayrati | hayır işlerine | خير |
43 | ila | ||
44 | llahi | Allah'adır | |
45 | merciukum | dönüşü | رجع |
46 | cemian | hepinizin | جمع |
47 | feyunebbiukum | O size haber verecektir | نبا |
48 | bima | şeyleri | |
49 | kuntum | olduğunuz | كون |
50 | fihi | onda | |
51 | tehtelifune | ayrılığa düşmüş | خلف |
Sana da Kitap'tan onun yanında bulunanı doğrulayıcı ve onu denetleyip güvenirliğini sağlayıcı kitabı hak olarak indirdik. O halde, onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet; Hakk'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma! Sizden herbiri için bir yol ve bir yöntem, bir hukuk belirledik. Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye, öyle yapmamıştır. O halde hayırda yarışınız. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir.
Sana da daha önceki Kitabı(n aslını) doğrulayıcı ve onu koruyucu olarak Kitabı (Kur'an'ı) bir amaç ile indirdik. Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet! Sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma! Hepiniz için bir kanun ve bir yol belirledik. Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı* fakat size verdiği imkânlarla sizi denemek için (böyle yaptı).* İyiliklerde yarışın! Hepinizin dönüşü yalnızca Allah'adır. (Allah) hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri(n içyüzünü) size bildirecektir.
Kendinden önceki kitapları doğrulayan, onların yerine geçen bu kitabı, gerçekleri kapsayıcı olarak sana indirdik. ALLAH'ın sana indirdiğiyle aralarında hüküm ver. Sana gelen gerçekleri bırakıp onların hevesine uyma. Her biriniz için bir yasa ve yöntem belirledik. ALLAH dileseydi hepinizi bir tek toplum yapardı. Ancak, size verdikleriyle sizleri sınıyor. İyilikte yarışın. Hepinizin dönüşü ALLAH'adır. Ayrılığa düştüğünüz konuları size bildirecek.*
Biz sana, kendinden önceki Kitap'ı tasdik eden, onu düzenleyen* bu Kitap'ı hakk* olarak indirdik. O halde, aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Ve sakın sana gelen hakkı bırakıp onların hevalarına* uyma. Ve Biz, sizin her biriniz için, bir şeriat* ve yöntem belirledik. Allah dileseydi, sizi tek tip bir topluluk yapardı. Ancak sizlere verdiği ile sizi sınıyor.* O halde hayırlarda yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Allah, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri bildirecektir.
Gerçekleri içeren bu Kitabı sana, önceki Kitapları onaylayıcı ve koruyucu özellikte indirdik. O halde aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Sana gelen doğruları bırakıp onların arzularına uyma. Her birinize bir şeriat (kitap) ve bir yöntem (hikmet) verdik*. Allah sizi tek bir toplum (tek bir nebinin ümmeti) yapmayı tercih etseydi yapardı. Oysa verdiği şeylerle sizi yıpratıcı bir imtihandan geçirmek için (böyle yaptı). Öyleyse (tartışma yerine*) iyi işlerde yarışın. Tekrar hayata dönünce hep birlikte Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. O, anlaşmazlığa düştüğünüz konuları size bildirecektir.
Hem Kitap'tan ellerinde bulunanı doğrulayan hem de Onu koruyan Kitap'ı, gerçek olarak sana indirdik. Artık, Allah'ın indirdiği ile aralarında yargı ver ve sana gelen gerçekten ayrılıp da onların isteklerine uyma. Her biriniz için, bir yasa ve yol belirledik. Oysa Allah dileseydi, kesinlikle, sizi bir tek topluluk yapardı. Fakat verdikleriyle sizi sınamak için böyle yapmıştır. Artık, iyiliklerde yarışın. Tümünüz, Allah'a döneceksiniz. Sonunda, hakkında uyuşmazlığa düştüğünüz şeyleri size bildirecektir.
Sana da, hakikatin ifadesi olan bu Kitabı, geçmiş vahiyden geriye kalan hakikatleri doğrulayıcı ve onların doğrusunu yanlışından ayırt edici olarak gönderdik. O halde artık onların aralarında Allah'ın indirdiklerine uygun olarak hüküm ver; sana gelen hakikati bırakarak onların keyfi yargılarına uyma! Sizden her biriniz için bir şeriat ve (onu) uygulama yöntemleri belirledik. Eğer Allah dileseydi, hepinizi tek bir topluluk yapardı; fakat size emanet ettikleriyle sizi sınamak için (öyle yapmadı): O halde hayırlarda birbirinizle yarışın! Topyekün dönüşünüz Allah'adır: işte o zaman Allah ihtilaf ettiğiniz şeyleri size bir bir haber verecektir.
Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol/şeriat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir.
Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.
Sana da önünde bulunan kitapları doğrulayıcı ve onlara bir şahit olmak üzere bu hak kitabı indirdik; onun için sen de aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, sana gelen gerçekten ayrılıp da onların arzuları arkasından gitme! Her biriniz için bir kanun ve bir yol tayin ettik. Allah dileseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat sizi, her birinize verdiği şeylerde imtihan edecek. O halde durmayın, hayırlı işlerde yarışın. Nihayet dönüşünüz hep Allah'adır. O zaman O, hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.
Ve sana, (ey Peygamber), hakikati ortaya koyan bu ilahi kelamı, geçmiş vahiylerden (bu güne) kalanı tasdik edici ve içinde hangi doğruların bulunduğunu belirleyici olarak indirdik. Öyleyse, (ey Peygamber,) geçmiş vahyin izleyicileri arasında Allahın indirdiklerine uygun olarak hüküm ver, ve sana gelmiş olan hakikati terk ederek onların mesnetsiz görüşlerine uyma. Biz, her biriniz için (farklı) bir sistem ve (farklı) bir hayat tarzı belirledik. Eğer Allah dileseydi, hepinizi tek bir topluluk yapardı: ama indirdikleri aracılığıyla sizi sınamak için (başka türlü diledi). O halde hayırlı işlerde yarışın! Hepinizin dönüşü Allahadır; o zaman Allah, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size gösterecektir.
(Ey Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.
Sana da bu hak kitabı indirdik, kitab cinsinden önünde olanı musaddık ve üzerine nigahban hakim olmak üzere, onun için sen de aralarında Allahın indirdiğiyle hukmet, bu sana gelen haktan ayrılıb da onların arzuları arkasından gitme, her biriniz için bir şir'a yaptık, bir de minhac, Allah dilese idi hepinizi bir tek ümmet kılardı, lakin sizi her birinize verdiği şeyde imtihan edecek, o halde durmayın, hayırlara nelerde ıhtılaf ediyoridiğinizi haber verecektir
Sana da kendinden önceki Kitabı doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak Kitabı gerçekle indirdik. Artık onların aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayrılıp onların keyiflerine uyma! Sizden her biriniz için bir şeri'at ve bir yol belirledik. Allah isteseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat size verdiğ(i ni'met)ler(i) içinde sizi sınamak istedi. Öyleyse hayır işlerine koşun, hepinizin dönüşü Allah'adır. O size ayrılığa düştüğünüz şeyler(in hakikatin)i haber verecektir.
Sana da (Ey Muhammed) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak kitabı (Kuran'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Tanrı'nın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların hevalarına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Tanrı dileseydi, sizi tek bir ümmet kılardı; ancak (bu) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Tanrı'yadır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.
(Habibim) sana da hak olarak kitabı (Kur'anı) — kendinden evvelki kitab (lar) ı tasdıyk edici (ve doğrultucu) ve ona karşı bir şahid olmak üzere — gönderdik. O halde (bütün ehl-i kitab) aralarında Allahın (sana) indirdiği ile hükmet, sana gelen hakıykatden (dönüb de) onların heva (ve heves) lerine uyma. (Ey Musanın, İsanın, Muhammedin, ümmetleri) sizden her biriniz için bir şeriat, bir yol ta'yin etdik. Eğer Allah dileseydi (topunuzu bir şeriata tabi) bir tek ümmet yapardı. Fakat O, size verdiği (Muhtelif şeriatlar dairesi) nde sizi imtihan etmek için (ayırdı.) öyle ise (hepiniz) hayırlı işlerde birbirinizle yarış edin. Zaten topunuzun en son dönüb gelişi Allahadır. Artık O, hakkında ihtilaf etmekde olduğunuz şeyleri size (orada) haber verecekdir.
Sana da; kendinden önceki kitabları doğrulayıcı ve üzerlerine şahid olarak bu kitabı hak ile indirdik. Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Sana hak gelmişken onların heveslerine uyma. Sizden her biriniz için bir yol, bir şeriat kıldık. Şayet Allah dileseydi; sizi tek bir ümmet yapardı. Lakin sizi verdiği ile denemek istedi. Öyleyse hayırda yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'a dır. Size ayrılığa düştüğünüz şeyleri bildirecektir.
Kur'an'ı sana, önce gelen kitabı doğrulayıcı ve onu koruyucu olarak hak ile indirdik. Allah'ın indirdikleri ile aralarında hükmet, hak olan sana geldikten sonra onların arzularına uyma, sizin her biriniz için bir yol ve gidişat belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat, size verdikleriyle sizi denemek için ( bu haldesiniz) öyleyse hayırlarda yarışın. Dönüşünüz Allah'adır. Allah, size hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri bildirecektir.
Sana da, daha önceki kitapları, hem tasdik edici, hem de onları denetleyici olarak bu kitabı, gerçeğin ta kendisi olarak indirdik. O halde bütün Ehl-i kitabın aralarında, Allah'ın sana indirdiği ile hükmet, sana gelen bu hakikati terkedip de onların keyiflerine uyma!Her biriniz için bir şeriat ve bir yol tayin ettik. Eğer Allah dileseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı. Fakat O, size verdiği farklı şeriatlar dairesinde sizi imtihan etmek istediği için ayrı ayrı ümmetler yaptı. Öyleyse durmayın, hayırlı işlerde birbirinizle yarışın! Zaten hepinizin dönüşü Allah'a olacak, O da hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri size tek tek bildirecektir. (haklıyı haksızı iyice belli edecektir).
Sana da, kendinden önce inzal olmuş hakikat bilgilerini tasdik eden ve onlar üzerine koruyucu, şahit, hakim olan, Hakk'ı ihtiva eden hakikat (Sünnetullah bilgisini) inzal ettik.. . O halde onların aralarında Allah'ın inzal ettiği ile hükmet. . . Hak'tan sana geleni bırakıp, onların boş heves ve arzularına tabi olma. . . Sizden her biriniz için bir şir'at (yaşam ortam ve şartlarına göre kurallar) ve bir minhac (zamanla değişmesi mümkün olmayan realiteler üzerine kurulmuş sistem) oluşturduk. . . Eğer Allah dileseydi, elbette sizi bir tek toplum yapardı! Fakat size verdiği ile sizi denemek istedi (ta ki ne olduğunuz sizce bilinsin). . . O halde hayır yapmada yarışın! Hep birlikte dönüşünüz Allah'adır. . . Hakkında ayrılığa düşüp tartıştığınız şeyleri size haber verecektir.
Kendinden önceki kitapları doğrulayan, onların yerine geçen bu kitabı, gerçekleri kapsayıcı olarak sana indirdik. ALLAH'ın sana indirdiğiyle aralarında hüküm ver. Sana gelen gerçekleri bırakıp onların hevesine uyma. Her biriniz için bir yasa ve yöntem belirledik. ALLAH dileseydi hepinizi bir tek toplum yapardı. Ancak, size verdikleriyle sizleri sınıyor. İyilikte yarışın. Hepinizin dönüşü ALLAH'adır. Ayrılığa düştüğünüz konuları size bildirecek.
Biz sana, kendinden önceki Kitap'ı tasdik eden, onu düzenleyen* bu Kitap'ı hakk* olarak indirdik. O halde, aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Ve sakın sana gelen hakkı bırakıp onların hevalarına* uyma. Ve Biz, sizin her biriniz için, bir şeriat* ve yöntem belirledik. Allah dileseydi, sizi tek tip bir topluluk yapardı. Ancak sizlere verdiği ile sizi sınıyor.* O halde hayırlarda yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Allah, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri bildirecektir.
And We have sent down to you the Scripture with truth, authenticating what is present of the Scripture and superseding it. So judge between them by what God has sent down, and do not follow their desires from what has come to you of the truth. For each of you We have made laws, and a structure; and had God willed, He would have made you all one nation, but He tests you with what He has given you; so strive to do good. To God you will return all of you, and He will inform you regarding that in which you dispute.
And We sent down to thee the Writ with the truth, confirming what is before it of the Writ, and as a control over it. So judge thou between them by what God has sent down; and follow thou not their vain desires away from what has come to thee of the truth. For each of you We appointed an ordinance and a procedure. And had God willed, He could have made you one community; but that He might try you in what He gave you. — So vie in good deeds; unto God will you return all together, and He will inform you of that wherein you differed —
And We have sent down the Book to you with truth, confirming and conserving the previous Books. So judge between them by what Allah has sent down and do not follow their whims and desires deviating from the Truth that has come to you. We have appointed a law and a practice for every one of you. Had Allah willed, He would have made you a single community, but He wanted to test you regarding what has come to you. So compete with each other in doing good. Every one of you will return to Allah and He will inform you regarding the things about which you differed.
Then we revealed to you this scripture, truthfully, confirming previous scriptures, and superseding them. You shall rule among them in accordance with GOD's revelations, and do not follow their wishes if they differ from the truth that came to you. For each of you, we have decreed laws and different rites. Had GOD willed, He could have made you one congregation. But He thus puts you to the test through the revelations He has given each of you. You shall compete in righteousness. To GOD is your final destiny - all of you - then He will inform you of everything you had disputed.
And We have sent down to you the Book with the truth, authenticating what is between your hands of the Book and superseding it. So judge between them by what God has sent down, and do not follow their desires from what has come to you of the truth. For each of you We have made laws, and a structure; and if God had willed, He would have made you all one nation, but He tests you with what He has given you; so strive to do good. To God you will return all of you, and He will inform you regarding that in which you dispute.
We have sent down to you the book with truth, authenticating what is present of the book and superseding it. So judge between them by what God has sent down, and do not follow their desires from what has come to you of the truth. For each of you We have made laws, a structure. Had God willed, He would have made you all one nation, but He tests you with what He has given you, so advance the good deeds. To God you will return all of you, and He will inform you regarding that in which you dispute.